Connect with us

Yerel

İmamoğlu: ’16 Milyon İnsan Onun Aklını Başından Alır!’

Ekrem İmamoğlu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu; 3 ilçeden geçecek, 8 istasyonlu, 10,9 kilometrelik Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metrosu’nda incelemelerde bulundu. Gazetecilerin gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, 300 metrobüs alımı ve Sefaköy-Beylikdüzü-TÜYAP metro hattının Cumhurbaşkanlığı yatırım planına alınmamasıyla ilgili soruya, “Küçükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt; bunları üst üste koyduğumuzda, 3,5 milyona yakın bir nüfustan bahsediyoruz. O bölümdeki büyük trafik sıkışıklığından bahsediyoruz. İhmal edilen bu alana dair bu sürecin işletilmemesi, onay verilmemesi, yatırım planına alınmaması İstanbul halkına ihanettir, kötülüktür. Ben, buradan en üst tonda çağrımı ve uyarımı yapıyorum: İstanbul halkına ihanet eden yöneticileri, tek tek deşifre ederiz; kim olursa” yanıtını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metrosu’nda incelemelerde bulundu. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin’den hatla ilgili bilgiler alan İmamoğlu, incelemenin ardından gazetecilere, hatla ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Çekmeköy-Sancaktepe ve Sultanbeyli, bizim için çok önemli bir hattımız” diyen İmamoğlu, “Bu hat üzerinde bugün hem bir TBM’in tünel çıkış anını yaşadık hem de bir TBM’in de görevine başlama anını gördük. Hatta canlı olarak şu anda izliyoruz. Bu hattımız da ne yazık ki sağlıklı planlanmadığından ötürü, bir durağan dönemden sonra bizim tümden ele aldığımız finansmanından imalatına ve bu noktada özellikle hem teknik altlıkların hazırlanması hem sürecin iyi planlanması hem de bu hattın yüklenicilerinin sürece olan gerçekten pozitif konsantrasyonu bugün sağlıklı bir işlemi İstanbul’a yürütüyor. Çekmeköy-Sancaktepe ve Sultanbeyli hattının öncelikle Sancaktepe Şehir Hastanesi’ne dönük bir imalatı ve açılışı olacak. Ardından Sultanbeyli…” ifadelerini kullandı.

2024’ü Hedef Olarak Belirledi

Hattı 2024’ün sonuna kadar toparlama hedefinde olduklarını açıklayan İmamoğlu, “Tabiri caizse, İstanbul’un Anadolu yakasının en kuzeyinden yoğun nüfusun yaşadığı bir nevi TEM otoyolunun üst kısmındaki nüfusu, diğer hatlarla buluşturacak. Sultanbeyli’yi, Sancaktepe’yi, hatta Çekmeköy’le beraber Ümraniye’nin bir bölümünü de içine alan bir pozisyonuyla, güçlü bir ulaşım hattını sağlamış olacak. Bu hatta, umuyorum aksamadan ve sonuna hep birlikte ereceğimiz günleri şimdiden diliyorum. Başarılar diliyorum bütün çalışma arkadaşlarıma ve yüklenici firmalarımıza” dedi.

İmamoğlu, değerlendirmelerin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na sorulan sorular ve İBB Başkanı’nın sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:

AK Parti’nin Seçim Vaadini Hatırlattı

–      İncirli-Beylikdüzü hattı, Cumhurbaşkanlığı yatırım programına girmedi. Siz de sosyal medyanın tepkisini de getirdiniz. Ardından AK Parti kadından bazı tepkiler geldi. İBB’nin yasal borçlanma sınırını aştığını ve o imzaların bu yüzden atılmadığı gibi yorumlar yapılıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Öncelikle, İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü (Sefaköy-Beylikdüzü-TÜYAP) hattından bahsetmek gerekir. Ben, 33 yıla yakındır o bölgede yaşayan birisi olarak, bu hattın Büyükçekmece, Beylikdüzü, Esenyurt, hatta Başakşehir’in bir bölümü, yani Bahçeşehir’in bir bölümünü bile ilgilendiren, Avcılar, Küçükçekmece nüfusunu yoğun bir biçimde ilgilendiren bu hatla ilgili, ilk vaadi hatırlıyorum. 2003’ün Aralık ayı falan. Niye? 2024’te yerel seçim var. Açsınlar, AK Parti arşivlerinde görsünler. O halka, ‘Hemen seçimden sonra başlıyoruz’ diye bu vaadi vermiş bir AK Parti hükümetinden bahsediyorum. AK Parti yerel yöneticilerinden bahsediyor. 2004; aradan neredeyse 18 sene geçmiş. Ve o bölgede sanıyorum 18 sene önce, belki bu getirecekleri nüfus 1,5 milyonken, şu anda orada etki altında bulunan nüfus, 3,5 milyon. Ve bu hatta başlanamamış. Biz, gelir gelmez, çok öncelikli bir hat olarak bu işi ele aldık. Yani süreci hem proje olarak ele aldık hem fizibilitesini güçlendirdik. Aynı zamanda bunun finansmanını ele aldık. Ve hatta Mahmutbey-Esenyurt hattıyla nasıl ilişkilendirilir, daha verimli hale gelir gibi, bütün fizibilite çalışmalarımızı bitirdik.”

‘O Masalarda Oturanlar, Dün İBB Masalarında Oturuyordu’

“Bu konuda bir ön protokol yaptık EBRD ile. Yani finansmanını sağlama yönünde ön protokol yaptık. Ve ardından bu sürecin projelerini tamamlayıp, Ankara’daki bütün kurum ve kuruluşlarla irtibata geçti arkadaşlar. Yani bu, yaklaşık 9-10 aylık bir ilişki. Yani bugüne dair bir ilişki değil. Buradan masada nasıl bekletildiğini, nasıl kenara itildiğini ifade etmeyeceğim. Çünkü, bugün o masalarda oturan insanlar, ne yazık ki dün Büyükşehir’de bazı masalarda oturan insanlardı. O tarafına girmeyeceğim ama kişisel ihtirası, kişisel kıskançlığı, yani İstanbul’a dair kıskançlığı olan bazı insanların, bir hizmeti engelleme yönünde yaptığı kötülüğün bundan daha somut bir örneği olamaz. Bunun içinde Sayın Bakan’ı kastediyorum. Başka yöneticileri de kastediyorum.”

‘İstanbul Halkına İhanet Eden Yöneticileri, Tek Tek Deşifre Ederiz’

“Küçükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt; bunları üst üste koyduğumuzda, 3,5 milyona yakın bir nüfustan bahsediyoruz. İstanbul’da yaklaşık dört kişiden birinden bahsediyoruz. O bölümdeki büyük trafik sıkışıklığından bahsediyoruz. Başakşehir’i de kattığımızda, İstanbul’un batısına ilk metroyu da biz başlattık; Mahmutbey- Esenyurt hattı. Bu da önemli ikinci metrosu. Bu konuda, ihmal edilen bu alana dair bu sürecin işletilmemesi, onay verilmemesi, yatırım planına alınmaması İstanbul halkına ihanettir, kötülüktür. Ben, buradan en üst tonda çağrımı ve uyarımı yapıyorum: İstanbul halkına ihanet eden yöneticileri, tek tek deşifre ederiz. Kim olursa. En tepesinden en altına; kim olursa. Bana borçlanma, bütçe vesaire safsatalarını açmasınlar. Bunu kim onaylamadı? Niçin onaylamadı? Onun cevabını versinler. Ta 2020’de, Meclis’te oy birliğiyle tiyatro mu yaptılar? Onu da merak ediyorum. Tiyatro yaptılar İstanbul Büyükşehir Meclisi’nde. ‘Gitsin; Ankara’da nasılsa onaylamayız’ diyen akla, yani otobüs alım onayına nasıl oy birliğiyle el kaldırdılar ya; aynı şekilde bunda da tiyatro oynamaya kalkmasınlar bütçeye, ona buna gönderme yaparak.”

‘Beni Değil, 16 Milyon İstanbulluyu Cezalandırıyorsunuz’

“Bakın milyon kilometreyi aşmış metrobüslerle ilgili çoktan imzalansaydı şu anda ne olurdu? Ben, Sayın Cumhurbaşkanı’na, rahmetli Kadir Topbaş’ın cenazesinde, Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesinin yanında sordum. ‘Efendim bunu niye imzalamıyorsunuz? Bizim buna ihtiyacımız var.’ ‘İmzalarız…’ ‘Konuşuruz…’ Aldığım cümle cevap bu. Yanımda insanlar vardı. Bakınız; bütün bu işleri siyasi hırsla ve itirazla yönetenler ne yaptı? Bugün milyon kilometreyi aşmış otobüslerin yerine, 300 tane cıvıl cıvıl tertemiz otobüs hizmet ederdi. Çoktan. Çünkü bunun ihalesi, alımı, teslimi yaklaşık 1-1,5 sene. Meclis’ten çıkalı zaten 1,5 sene oldu. Kimi cezalandırıyorsunuz? Ekrem İmamoğlu’nu değil ki. Beni ancak üzersiniz. Beni değil, 16 milyon İstanbulluyu cezalandırıyorsunuz. İçinde AK Partilisi var, Cumhuriyet Halk Partilisi var, herkes var. Allah aşkına, bu hangi akıl tutulması?”

‘Bize Cevap Yetiştirenler, Türkiye’nin Bütçeleri Ne Hale Geldi, Ona Baksınlar’

“Şimdi efendim bütçe, şu, bu. Bütçe dersi veririm onlara. Bunu yazanlara var ya, bütçe dersi veririm. Akılları döner, başları döner. Onlara bütçe dersi veririm. Bize cevap yetiştirenler, Türkiye’nin bütçeleri ne hale geldi, ona baksınlar. Döviz artışı, enflasyon… Yani bugün 100 liralık bütçelerimiz, 200 lira olduysa, paramız artmadı, gelirimiz artmadı. Bakın burada yüklenici arkadaşlar var. Şu TBM ya da şurada yaptıkları işlerin ortalama artışları, yüzde 70-80-90. ‘Yurt dışından TBM getiriyoruz’ diyor, ‘Çin’den ya da Almanya’dan.’ Bunlar Euro, Dolar ya da başka bir döviz cinsinden. Kimi aldatıyorlar? Ne bütçesinden bahsediyor? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borçlanma izni yoksa, niye borçlanmanın tarifinin altında olduğu bütçeyi 3 ay önce onayladılar. Niye o zaman çıkıp ‘Borçlanmanız yok’ demediler?”

‘Bütçe Oyunu Üzerinden Bu Milleti Aldatamazlar’

“Bakın bütçe oyunu üzerinden, bu milleti aldatamazlar. Bütçe ne biliyor musunuz? Dar gelirlinin cebindeki parayla gidip, 3 ekmek yerine 5 ekmek için Halk Ekmek büfelerinin önünde kuyruğa girendir, bütçenin özeti. Gitsin ona baksınlar. Bana bütçe dersi vermeye kalkmasınlar, akıllarını başlarından alırım. Onun için işin özeti şudur: Bir; İstanbul’un Beylikdüzü- Sefaköy ve hatta İncirli… Sefaköy-İncirli hattını da arkadaşlarım, ‘Verin, biz analiz edelim, bu hatta bütün bakalım’ diye yazılar yazmasına rağmen, buna cevap bile yazmadı Sayın Ulaştırma Bakanı. Ben, kendisini iki kez aradım telefonla. Makamına not bıraktım, ‘Acil bir konu var görüşmek istiyorum’ diye. Bir tanesi 5 ay önce, bir tanesi 3 ay önce. Yine bu konuyla ilgili. Dönüş yapmadı. Ben onu niye arıyorum biliyor musun? İsminden dolayı değil. İsminden olsa hiç aramam. Onu arıyorum, çünkü Türkiye’nin Ulaştırma Bakanı. Onun için arıyorum. O da bana cevap vermek zorunda. Ben de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yım. 16 milyon insan onun aklını başından alır yoksa. O bakımdan biz ne yapmış olduk? Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmeha halkının faydalanacağı metro hattının yol yürümesinde sıkıntıya uğramış olduk. Ne için? Bir imza. O bir tane imza. Kitap imzalamaya benzemez. Bu başka bir şey. 16 milyon insan etkileniyor.”

‘Akıllarını Başlarına Devşirsinler’

“İkincisi; İstanbullunun 300 tane yeni metrobüs hattındaki otobüsle buluşmasını, 1,5 senedir engellemiş oldular. ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde tiyatro mu oynadı AK Partili meclis üyeleri oy birliğiyle el kaldırırken’ diye kendilerine sorsunlar. Bu makamlar, gelir geçer. Parti aidiyetleri, şu, bu, hepsi bir kenara bakın. Esas olan, millete hizmettir. Her yerde söylüyorum. Şu proje, parti projesi değildir. Bu proje, milletin ve devletin projesidir. Bugün Pelin Hanım hizmet ediyor, yarın başkası hizmet edebilir. Dün başkası ediyordu. Bugün ben Belediye Başkanıyım, yarın başkası. Bugün birisi Cumhurbaşkanı, yarın bir başkası. Herkes yaptıklarıyla, diliyle, uygulamalarıyla, işiyle anılır. Birazcık erdemli davransınlar. Birazcık halka dair sorumluluklarını üzerlerine alsınlar. İnsanlar, yarın belki haklarında güzel dualar ederler. Akıllarını başlarına devşirsinler. Zaten gidiyorlar; bari güzel gitsinler.”

‘Halkın İradesi Önde Tutarsanız Her Şey Çok Güzel Olur’

–      Sizde önceki belediye başkanı bir açıklaması vardı, ‘Çok oy aldığımız ilçelere metro yatırımı yapacağız’ diye. Sizin düşünceniz nedir?

“Ne alakası var? Bakın biz, bugün cansiparane finansmanını bulup yapmak istediğimiz neresi? Çekmeköy. Neresi? Sancaktepe. Neresi? Sultanbeyli. Sultanbeyli, belki de benim partimin en az oy aldığı ilçelerden birisi. Çekmeköy ve Sancaktepe’yi yöneten belli. AK Partili belediyeler. Millet seçmiş. Görevinin başında. Keşke buraya gelselerdi; gelemezler. İzin çıkarsa gelirler. Bazıları cesurca geliyor, onları alkışlıyorum. Gelsinler, çünkü o da seçilmiş. Benim başımın üstünde yeri var. Benim de öyle olmam gerektiği gibi. Bu böyledir yani. Halkın iradesini önde tutarsanız, her şey çok güzel olur. Tutmazsanız, güzel olduğunu zannedersiniz, küçülürsünüz. O bakımdan biz, halka hizmet ediyoruz. Ben, şu anda Çekmeköy’deyim, Sancaktepe’deyim, Sultanbeyli’deyim. Bakın orada öğrenciler bana el sallıyorlar, buradaki yan komşular. Hangi partili olduğuna mı bakıyoruz Allah aşkına? Sevgimizi, gönlümüzü onlara emanet ediyoruz. Onlar bize saygılarını gösteriyorlar. Beraber iş yapıyoruz. Yarın kimin nerede olacağı belli değil. O bakımdan tüm bu kavramlarla, siyasi ayrım yaparak hizmet eden akıl, projesine parti ismi veren akıl, Türkiye’de asla bir işe yaramaz. Türkiye’de milletini, devletini yücelten akıl, geleceğe dair çok güzel izler ve işler yaratır. Bizim yürüdüğümüz yol budur. İstanbul’da hiçbir mahalleye, hiçbir sokağa, hiçbir caddeye, hiçbir ilçeye siyasi ayrımcılık gözüyle bakmadık, bakmayız, bakmayacağız. Bizim tavrımız bu.”

‘Bu Ülkenin Ekonomisini Yönetenler Yüzünden Revize Bütçe Konuşuyoruz’

–      Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, “Belediyeyi borçlanamaz hale getirdiniz. 2-3 yılda, 43 milyardan 402 milyar liraya çıkardınız” diyor. Yani bu durumda siz daha borç alamayacak mısınız?

“Ben az önce az önce söyledim; onun zihni bütçeyi yönetmeye, bütçeyi anlamaya yetmiyor. Onun zihni; polemik üretmeye, yalan ifadeler üzerinden tez üretmeye yetiyor. Sadece siyaset yapıyor. Umarım Esenler Belediye Başkanlığını yapmayı başarabilir. Bu gidişle Esenler Belediye Başkanı bile kalamayacak. İşini yapsın. Bizimle dayanışma içinde olsun Grup Başkanvekili. Biz, kendisine daha 2 hafta önce bütçeyle ilgili sunum yaptık. O zaman çıksaydı, bir gün sonra bir gün sonra açıklama yapsın. Bakın benim arkadaşlarım kendisine brifing verdiler. İSKİ bütçesi, Büyükşehir Belediyesi bütçesi… İSKİ’de,  1 milyar 300 milyon liralık geçen yıl gerçekleşen elektrik masrafı, şu anda bu yıl için 2 milyar 700 milyon lira. Ne borçlanmasından bahsediyor? Bütçenin ne anlama geldiğini biliyor mu? Bütçenin bu tür geçiş zamanlarında, yani gerçek enflasyonun yüzde 50-60’ları yaşadığı bir ortamda, yeni yılın bütçesini yaparken… Bakın benim, Kasım ayında, ‘Bizim acilen revize bütçe ihtiyacımız olacak’ diye konuşmam var. Açın, görün. Biz, şu anda revize bütçe yapmak zorundayız. Meclis’e getirmek zorundayız. ‘Şubat’ta konuşalım’ diye arkadaşlarıma cevap verdiler. Bu hafta yine konuşacağız kendisiyle. Davet ettim. Biz, niçin revize bütçe konuşuyoruz iki ayda? Bu ülkenin ekonomisini yönetenler yüzünden. Benimle konuşmasın. Dönsün, Ankara’da ekonomiyi yöneten bakanıyla konuşsun, başka yetkililerle konuşsun, ‘Bizi niye bu duruma düşürdünüz’ diye. Kendi bütçesi, kendi ilçesindeki bütçesi. Şu anda revize bütçe yapmak zorunda kalacak, göreceğiz. Alın Esenler’in 2021’de, Ekim ayında kendi ilçesinde geçirdiği bütçeyi, bir de bu yılın sonunda kaç liralık bir bütçeyle geçtiğini görün. Yani nasıl bittiğini görün. Diyeceksiniz ki; ‘Ekrem İmamoğlu bunu sana 18 Ocak’ta Sancaktepe’de söylemişti.’ En az en 1,7-1,8 katı bütçeyle bitirmek zorunda kalacak. Sebep? Ekonomiyi yöneten kendi yetkilileri yüzünden. Onun için onlara hesap sorsun. Bizimle ilgisi yok.”

Adaylık Yanıtı: ‘Benim İşim Gücüm İstanbul’

–      Sizin adaylığınız söz konusu mu acaba?

“Bakın ben, İstanbul Belediye Başkanıyım. Gündemden düşürmeyenlerle konuşun. Benle ne alakası var? Benim İstanbul gündeminin dışında konuştuğum, -şöyle dönün sadece bir seneye bakın- tek bir husus bulun, getirin önüme koyun. Ben duyuyorum, ‘Efendim İstanbul’la ilgilenmiyor.’ Benim işim gücüm İstanbul. Her gün İstanbul’un bir sokağındayım. Bir mahallesindeyim, bir ilçesindeyim. Başka bir yere gittiğim yok. Türkiye’de büyük bir ahlak sorunu yaşıyoruz. Mesela birilerini kavga ettirmek istiyorlar. Ekrem İmamoğlu’nu kavga ettirmek istiyorlar. Ben, dünyada benim Genel Başkanımla en son kavga edecek kişiyim.  Cumhuriyet Halk Partisi’nde, benden daha iyi Cumhuriyet Halk Partili yok bana göre. Çünkü en iyi partili, ülkesine en iyi hizmet edendir, Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki kültür gereği. Ben de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde en iyi hizmeti yapmaya çalışan birisi olduğum için, ondan da en fazla gururlanacak kişi, benim partimin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Dolayısıyla, buna bir baba-oğul ilişkisi gibi deyin; bir Genel Başkan-İstanbul Belediye Başkanı ilişkisi deyin; geçmişten beri bir siyasi yol arkadaşı-yoldaş ilişkisi deyin; ne derseniz deyin, bizim huzurumuzu kaçıracak, bizi kavga ettirecek Türkiye Cumhuriyeti’nde Allah’ın kulu yok.” 

‘Bu Yolculukta Herkes, Gerekirse Kapıkulu Olmaya Adaydır’

“Tüm ittifak olarak da siyaset üstü bir akılla, Türkiye’nin ekonomisini yerle bir eden, Türkiye’deki insanlara ayrıştırma iklimini yaratan kim varsa, onlardan bir an önce ülkeyi düze çıkarıp, Türkiye’yi müreffeh bir seviyeye kavuşturma konusunda yemin etmiş siyasi kimlikleriz. Hiçbirimizin kişisel egosu, kişisel bekası söz konusu değildir. Koltuk sevdası söz konusu değildir. Bu yolculukta herkes, gerekirse kapıkulu olmaya adaydır. Anlatabiliyor muyum? Böyle bakarız biz yolculuğumuza. Milli bir meseledir. Ülkemizin kurtuluş mücadelesidir. O bakımdan bunun için de ekonomik kurtuluş vardır, bunun için de eğitimle ilgili, bunun için de şehircilikle ilgili, yerel yönetimle ilgili… Ben mesela şöyle düşünüyorum: Yani ülkemizde siyasi ayrımcılık yapmaksızın, bütün belediyelere eşit bakan bir hükümet olduğu takdirde, bu ülkenin her belediyesi başarılı olur. AK Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi, İYİ Partilisi… Hangisi olursa olsun. O bakımdan halkın iradesine saygı duyan, akılcı, mantıklı, ülkesini düşünen, her ortamdan bir ayrımcılık cümlesi çıkartmayan, hep birlikte başaralım diyen bir akla hepimizin çok ihtiyacı var. ‘Benim İstanbul’da ihtiyacım var’ diyorum. Onun için ben bu işe hangi duyguyla yaparlar, nasıl bu psikolojiye bürünürler…?”

‘Ne Kadar Aşıkmışlar İstanbul’a’

“Neymiş bu İstanbul ya? Ne kadar aşıkmışlar İstanbul’a? Haberimiz yok yani. Binlerce kilometrekaresini mülk edinmişler haberimiz yok. Sanki 16 milyon insan, bir avuç insandan mülkünü aldı. Böyle bir şey yok. Kıskançlık yapmasınlar. Ben onların da çoluklarına, çocuklarına, torunlarına hizmet ediyorum şu an İstanbul’da. Kıskançlık yapmasınlar. Onların da partililerine hizmet ediyorum İstanbul’da. Etmeye de devam edeceğim. Onların torunlarından, çocuklarından oy alacağım. Bugün o raporu imzalamayanların torunlarından, çocuklarından ben oy alacağım göreceksiniz. Bana daha çok itibar edecekler. Çünkü yanlış yaptıklarını görecekler ileride. Bu bakımdan o kötü yolculuktan, o kötü akıldan, kıskançlıktan sıyrılsınlar. Bu şehre hizmet etmek isteyen, doğru yaptığımız her işe imza atsınlar. Alkışlasınlar. Partiler gelir geçer. Diyeceğim bu kadar.”

Politika

İmamoğlu: Marmara Denizi İçin En Büyük İhanet Kanal İstanbul

-

Ataköy Atıksu Tüneli

İSKİ, Marmara Denizi’ni müsilaj tehdidinden korumak amacıyla projelendirdiği “Ataköy Atıksu Tüneli”nin imalatında önemli bir aşamaya geldi. 940 milyon liralık yatırımla tamamlanması planlanan tünelin kazma işlemlerini gerçekleştiren TBM cihazının, 3895 metrelik kazısını tamamlayarak Yeşilköy şantiyesine ulaşmasına tanıklık eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Biz, İstanbul’un atık suyun Marmara Denizi’ne, hatta Karadeniz’e, o canım Boğaz’a, Haliç’e bırakılan halini tümden ortadan kaldıran bir çalışmayı yönetiyoruz. Bu haliyle Marmara Denizi’ne olan büyük kötülüğü de ortadan kaldırmış olacağız” dedi. Marmara Denizi için en büyük ihanetin ‘Kanal İstanbul’ olacağına dikkat çeken İmamoğlu, “En önemli ihaneti de Kanal İstanbul ihanetini de hep birlikte öteledik. Bugüne kadar ertelettirdik. Yaptırmadık. Şimdi de onlara konuşturtmuyoruz farkındaysanız. Bir kelime bile anamıyorlar. Niye? Oy hesabı için. Bu çok kurnazca bir aldatma yolculuğu. Görüyoruz ki ‘aldatma’ ve ‘aldatılma’, bunların anlayışlarında ve ruh hallerinde var. Bu açıdan biz ne onların aldatmalarına ne de aldatılmalarına bundan sonra müsaade etmeyeceğiz. Kanal İstanbul’un ne büyük tehdit olduğunu, üstüne basa basa milletimize anlatacağız. ‘Efendim toplumun gündeminde olmayan, bizim de gündemimizde olmaz’ cümleleriyle bu milleti uyutamazlar. Milletimizi diri tutacağız, uyanık tutacağız. Ve onların aldatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Aldatılmalarını da müsaade etmeyeceğiz. Nasıl? Bir daha bu bir avuç insanın İstanbul’da iktidar yüzü görmemelerini sağlayarak. Onlar bir daha burada iktidar olamayacaklar. Ne aldatacaklar ne de aldatılacaklar” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentten Marmara Denizi’ne atık su akışını sona erdirecek, “Ataköy Atıksu Tüneli”nin Yeşilköy Mahallesi’ndeki şantiyesinde incelemelerde bulundu. Tünel kazma işini gerçekleştiren TBM (Tunnel Boring Machine) cihazının Yeşilköy şantiyesine ulaşmasına tanıklık eden İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa tarafından, projenin geldiği aşama ve sonrasındaki süreçle ilgili bilgilendirildi. Projenin tanıtım filmini izleyen İmamoğlu, “Bu, çok önemli bir hizmet. Aslında yer altında yapılan bu tünel çalışması, İstanbul’umuzun altyapısıyla ilgili attığımız adımların, görünmez ama, çok güçlü bir hattı. Küçükçekmece Gölü’nün doğu yakasındaki, özellikle atık su noktasında alanların toplandığı ve ön arıtmayla beraber denize deşarj edilen Küçükçekmece’deki arıtma tesisinin tümden devre dışı bırakılarak, bir sistemin kurulmasının adımları bunlar. Yani Küçükçekmece’deki ön arıtmanın yerine, Ataköy’deki ileri biyolojik arıtmamız ve Haramidere’deki ileri biyolojik arıtmamızın devreye alınması meselesi” dedi.

“ÖZENSİZ DAVRANDIĞIMIZ HER AŞAMA, MARMARA DENİZİ’NİN ÖLÜMÜNÜ HIZLANDIRIYOR”

Projenin tüm aşamalarının tamamlanmasından sonra, şehrin atık sularının tamamının, ileri biyolojik arıtmadan geçirilecek Ataköy’den Marmara Denizi’ne deşarj edileceğinin müjdesini veren İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Bu, şu anlama geliyor: Yaklaşık 3 yıl önce başlattığımız bu çalışmaların tümü, yine bu kadarlık bir zaman dilimiyle beraber, ileri biyolojik arıtma yapılmadan, bir damla atık suyun bile Marmara’ya aktarılmadığı bir sistemin hayata geçmesini sağlamış olacağız. Marmara Denizi, çok yakın zamanda oluşmuş bir iç deniz. Dolayısıyla çok özel ama bir o kadar da narin, yani korunması gereken bir alan. Bundan sonraki sürece dönük, bilim insanlarının ifadesiyle, özensiz davrandığımız her aşama, Marmara Denizi’nin ölümünü hızlandırıyor. Biz, yaptığımız her konuyu, doğayı nasıl koruyacağımız üzerinden inşa etmeye çalışıyoruz. Burada yaptığımız bu yatırımın evet planlaması, projelendirilmesi, imalatı biraz zaman alıyor. Ama keşke bu işler, bu şehrin gündeminde yıllar yıllar önce tamamlanmış ve toparlanmış olsaydı. Biz, İstanbul’un atık suyun Marmara Denizi’ne, hatta Karadeniz’e, o canım Boğaz’a, Haliç’e bırakılan halini tümden ortadan kaldıran bir çalışmayı yönetiyoruz. Bu haliyle Marmara Denizi’ne olan büyük kötülüğü de ortadan kaldırmış olacağız.”

Ataköy Atıksu Tüneli

“KANAL İSTANBUL’U BİR KELİME BİLE ANAMIYORLAR. NİYE?”

“Böyle hassas bir kent, böyle hassas bir ilçe ve yaşayanların hassas olduğu bir ortamda ifade edeyim ki; en önemli ihaneti de Kanal İstanbul ihanetini de hep birlikte öteledik. Bugüne kadar ertelettirdik. Yaptırmadık. Şimdi de onlara konuşturtmuyoruz farkındaysanız. Bir kelime bile anamıyorlar. Niye? Oy hesabı için. Bu çok kurnazca bir aldatma yolculuğu. Bu aldatma meselesi çok önemli. Hani daha önce kendilerinin ‘aldatıldık’ diye tarifledikleri psikolojiyi, aslında görüyoruz ki ‘aldatma’ ve ‘aldatılma’ bunların anlayışlarında ve ruh hallerinde var. Bu açıdan biz ne onların aldatmalarına ne de aldatılmalarına bundan sonra müsaade etmeyeceğiz. Kanal İstanbul’un ne büyük tehdit olduğunu, üstüne basa basa milletimize anlatacağız. Az önce anlattığım Marmara Denizi’nin yok olması noktasında, tabiri caizse kötülükle ilgili gaza basan ve kötüleştiren, denizi bitiren bir çalışma. Bunu bütün bilim insanları, ortaya koydukları tezlerle ispat etmiş durumdalar. Bu şekilde bunu dile getirmemeleri… ‘Efendim toplumun gündeminde olmayan, bizim de gündemimizde olmaz’ cümleleriyle bu milleti uyutamazlar. Milletimizi diri tutacağız, uyanık tutacağız. Ve onların aldatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Aldatılmalarını da müsaade etmeyeceğiz. Nasıl? Bir daha bu bir avuç insanın İstanbul’da iktidar yüzü görmemelerini sağlayarak. Onlar bir daha burada iktidar olamayacaklar. Ne aldatacaklar ne de aldatılacaklar.”

“BİLİMİN VE AKLIN IŞIĞINDA, ÇOK ÖZENLİ BİR SÜRECİ İSTANBUL’UMUZDA VAR ETTİĞİMİZ GİBİ…”

“İnşallah bilimin ışığında, aklın ışığında, çok özenli bir süreci İstanbul’umuzda var ettiğimiz gibi, Bakırköy’de de İstanbul’un her ilçesinde de o bilim ve akıl önümüzde duracak ve o ışıkla beraber geleceğe hep beraber yürüyeceğiz. Bu yatırımımızın da İSKİ kurumumuzun, o kadim kurumumuzun… Dün de konuşmamda söyledim. Onun da -şaşırmayın ki- bizlere 90 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün hediyesi ve emaneti olduğunu, İSKİ’nin onun talimatıyla kurulduğunu da unutmayın. Bu da çok özel bir durum. O bakımdan, Cumhuriyetin bize emaneti İSKİ kurumumuzun bu özenli, çevreci ve dünyanın en nitelikli altyapı çalışmalarını yapan kurumu olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Genel Müdürümüze, bütün yönetici ekibine, bütün çalışma arkadaşlarına ve aynı zamanda burada süreci yürüten yüklenici firmamıza, sahiplerine, çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum. Hızlıca inşallah Allah tamamına erdirsin. Bir an önce bu süreci sonlandıralım ve tertemiz Marmara’yı hep birlikte elde edelim.” 

MARMARA DENİZİ’NE KİRLİ SU AKIŞI ÖNLENECEK

İSKİ tarafından projelendirilen “Ataköy Atıksu Tüneli”, Marmara Denizi’nde yakın zamanda ve afet niteliğinde yaşanan müsilaj tehdidinden korunmak için yürütülen çalışmaların önemli bir aşaması. Mevcut durumda; Küçükçekmece Gölü’nün sol havzasından toplanan atık sular, Küçükçekmece Ön Arıtma Tesisi’nde ön arıtmadan geçerek, Marmara Denizi’ne karışmakta. Ataköy Atıksu Tüneli ile bölgenin atık suları Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne yönlendirilerek, ön arıtma yerine, ileri biyolojik olarak arıtılacak. Böylece atık suda bulunan askıda katı madde, karbon, azot ve fosfor gibi kirletici maddeler giderilerek, Marmara Denizi çevre ve halk sağlığı açısından korunmuş olacak. Proje ile mevcutta yetersiz kapasitede olan kuşaklama kolektörlerinin de yükünü azaltarak, atık su kaynaklı su baskınları da önlenecek.

Ataköy Atıksu Tüneli; Küçükçekmece Ön Arıtma Tesisi’nden başlayıp, Küçükçekmece ve Bakırköy ilçelerinden geçerek, Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne ulaşacak. Ø3600mm çaplı 8620 metre uzunluğundaki tünel, 6 adet tünel şaftı ve 635 metre Ø1200/1800 mm “branşman” tünelinden oluşmakta. Projenin 3895 metrelik kısmı ve 4 adet şaftı tamamlanarak, S4 numaralı şafta (İmamoğlu’nun TBM cihazının geçişine tanıklık ettiği nokta) ulaştı. Ataköy Atıksu Tüneli’nin yatırım maliyeti, yaklaşık olarak 940.000.000 TL olarak ön görülüyor.

Ekrem İmamoğlu: Daha Özgür Bir İstanbul İçin Tam Yol İleri!

Okumak için tıklayın

Ekoloji

İzmir’de Deniz 1 Metre Yükseldi

-

deniz kabarması Karşıyaka konak sel yağış

Konak ve Karşıyaka’da denizin 1 metreden fazla yükselmesi nedeniyle sahil kesimindeki birçok sokak deniz sularının altında kaldı.

K2 HABER | İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hava basıncı, rüzgâr ve yağış verilerine göre şehirde deniz kabarması yaşanabileceği yönündeki uyarılar gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri 24 saatten fazla süredir kesintisiz mesai yaparak vatandaşların yardımına koştu.

İzmir’de meteorolojik koşulların yarattığı etkiye bağlı olarak deniz taşkını yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü ve İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, deniz seviyesinin 1 metre yükseldiği taşkına karşı, tüm personel ve ekipmanıyla halkın can ve mal güvenliğini sağlamak için özverili bir mücadele yürütüyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, 25 Kasım Cumartesi günü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden aldığı verilere dayanarak, deniz kabarması ve aşır yağıştan kaynaklı deniz taşkını yaşanabileceğini belirterek vatandaşı uyarmıştı. Günün ilerleyen saatlerinde deniz seviyesi 1 metre yükseldi, Alsancak Kordon, Karşıyaka Yelken Kulübü ve Mavişehir’de deniz taşkını yaşandı. Taşkında zarar gören elektrik trafolarından kaynaklanan bölgesel elektrik kesintileri yaşandı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hava tahmin modellerine göre ikinci bir yükselme ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Alınan verilere göre, rüzgârın öğle saatlerinde etkisini kaybetmesiyle birlikte deniz çekilmeye başlayacak.

Tunç Soyer: Karbon 0 – Dünya 1 Kampanyasına Destek Veriyorum

Tsunami Etkisi Yarattı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, deniz kabarması olarak adlandırılan durumun bir tsunami etkisi yarattığını ve denizin karadan yüzlerce metre içerilere ilerlediğini belirterek “1200 mesai arkadaşımız, 250 iş makinesi ile geceden beri su tahliyesi yapıyor. Vatandaşlarımızın bu durumdan en az etkilenmesi için İZSU, İtfaiye ve Fen İşleri ekiplerimizle canla başla çalışıyoruz” dedi.

Okumak için tıklayın

Ekoloji

İBB, Ata Yadigarı Büyükdere Fidanlığı’nı Canlandırdı

-

Büyükdere Fidanlığı ve bahçıvanlık okulu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1928 yılında kurulan, 1997’ye kadar faaliyetlerini sürdüren, o tarihten bu yana da kaderine terk edilen Büyükdere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu’nu yeniden canlandırdı.

K2 HABER | Atıl durumundan hak ettiği yeni görünümüne kavuşan Ata mirası Büyükdere Atatürk Fidanlığı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, CHP’nin parti toplantısı için İstanbul’da bulunan 80 il başkanı, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ile vatandaşların katılımıyla yeniden açıldı.

Soğuk ve yağışlı havaya rağmen yoğun katılımın olduğu açılışta, sırasıyla; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, İmamoğlu ve Özel birer konuşma yaptı.

ÖZEL: EKREM İMAMOĞLU’NUN ÖNEMLİ ŞEHİRCİLİK VİZYONU VAR

CHP Genel Başkanı sıfatıyla ilk kez bir açılış törenine katıldığını belirten Özel, özetle şunları söyledi:

“O kadar gönlüme göre oldu ki. Açacağımız yer, bir kere bir emanet. Atatürk’ten emanet. Adında Atatürk var. Açacağımız yer, öyle beton değil. Bir fidanlık. Açacağımız yerin içinde bir okul var. Atatürk’ün o büyük, yüzyıl önceki vizyonunu devam ettirerek, yine bir bahçıvan. okulu var. İçinde bir kreş var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadının sosyal hayata, çalışma hayatına katılması için, ayrıca çocuğun erken yaşta eğitimi için olmazsa olmaz gördüğü, çok çağdaş bir hizmet var. Meslek edindirmeye yönelik, İstanbul Büyükşehir’in gurur duyduğumuz bir hizmet alanının, burada da bir boyutla bir şubesi var. Geri kazanılmış bir yer var doğa için. Geri kazanılmış binalar, geri kazanılmış hizmet alanları var. Ve uzun yıllar süren bir mücadelenin sonunda, -biraz önce Sarıyer Belediye Başkanımız içeride anlattı- ‘Buraya bir şeyler yapalım. Gelin size de yeni belediye binası yapalım. Biz de burayı imara açalım. Rıza gösterin’ deyip, uzun süre belediye meclis üyelerimizin, Başkanımızın, örgütümüzün burada gösterdiği bir direnç var. Ve o yüzyıl önceki büyük vizyonu takip edip, burayı kente kazandırıp, burayı yeniden fidanlık yapan, biraz önce saydığım tüm alanları kente kazandıran Ekrem İmamoğlu’nun önemli şehircilik vizyonu var. Hepsini tebrik ediyorum, yürekten alkışlıyorum.”

büyükdere fidanlık ve bahçıvanlık okulu

“CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINA OY VERENLER, VERDİKLERİ OYUN KARŞILIĞINI BETON OLARAK DEĞİL; AĞAÇ VE OKSİJEN OLARAK GERİYE ALDILAR”

“81 il başkanının bir açılışa katıldığı da herhalde daha önce olmadı. Bu açıdan il başkanlarım için de anlamlı. Onlar, gittikleri her yerde, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğini anlatmaya ve bunun kendi illerine, kendi ilçelerine, kendi beldelerine de taşınmasına katkı sağlamaya gayret gösteriyorlar. Önümüzde yerel seçimler var. Bu yerel seçimlerde şöyle bir hissiyatın hâkim olacağını görüyorum. Umuyorum ve bundan heyecanlanıyorum. Daha önce bize oy verenler, Ekrem Başkan’a oy verenler, İstanbul’daki 14 ilçe belediye başkanımıza oy verenler, Türkiye’deki 247 belde, ilçe, il belediye başkanımıza, Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına oy verenler şu hissiyatta buluncaklar: ‘Yine vereyim. İyi ki vermişim ki, mesela bu alana villa yapmadılar, AVM yapmadılar, fidanlık yaptılar. Helali hoş olsun’ diyecekler. 180 bin metrekare yeşil alan, 250 bin metrekarelik bir alanı, kamunun üstün yararlanımına burada sunuyoruz. Peki Türkiye’de ne oldu? 247 belediye başkanımız, seçildikleri günden bugüne kadar, son dönemlerinde 4 bin 206 tane park açtılar. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına oy verenler, verdikleri oyun karşılığını, beton olarak, kötü yapılaşma olarak, çarpık yapılaşma olarak değil, 4 bin 100’ün üzerinde park olarak, ağaç olarak, oksijen olarak geriye aldılar. Belediye başkanlarımızın onlara teşekkürü böyle oldu. Tüm engellemelere rağmen çok önemli işler yaptılar. Yapmaya devam edecekler.”

“HELİKOPTERLE GEZİP, YABANCI ÜLKELERE KUPON ARSA PAZARLAYANLARIN YERİNE…”

“Bu belediyeleri ve İstanbul’da sadece CHP’lilerin oylarıyla kazanmadık. Ekrem Başkan’ın tanımıyla, ‘İstanbul İttifakı’yla kazandık. İttifak ortaklarımız var. Gönül birlikteliğiyle bizimle birlikte olanlar var. Ama görüyoruz ki İstanbul’da bu birliktelik, İstanbul’a iyi geldi. Hepimize iyi geldi. Türkiye’de önemli birliktelikler yapıldı. O sürece katkı sağlayan, geçmiş dönemde genel başkanlığımızı yapan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na buradan bir selam ve teşekkür iletelim. Onunla birlikte bu iradeyi ortaya koyan Sayın Meral Akşener Hanımefendi’ye, o dönemdeki ittifak ortaklarımıza ve bundan sonra belki kelime yoruldu, belki kulağa, zihne, ağır geliyor, ondan artık ‘ittifak’ yerine, bu yerel seçimlerde örgütlerimizin, teşkilatların önerileriyle, en doğru iş birliklerini yaparak, yani bizim kazanacağımız, sizin, Türkiye’nin kazanacağı ama rantın ve rantçıların kaybedeceği bir süreç için önümüzdeki süreçte birbirine saygılı, birbirinin hakkını hukukunu gözeten ve birbirine kazandıran, Türkiye’ye kazandıran, Türkiye ve İstanbul üzerinde eski günlerini arayanların helikopterle gezip, yabancı ülkelere, Katar’a, Birleşik Arap Emirlikleri’ne kupon arsa pazarlayanların yerine, biraz önce ifade edildiği gibi, -ki yürekten teşekkür ediyoruz- milletin parasını millete harcayanların yeniden yetkilendirileceği bir süreci yaşayacağız. Ekrem Başkan’ın dediği; İstanbul’da oldu, olmaya devam edecek ve bütün Türkiye’de her şey çok güzel olacak.”

Barış Terkoğlu: İmamoğlu’nu Ortadan Kaldırmaya Hazırlanıyorlar

İMAMOĞLU: BUGÜN, SADECE BİR AÇILIŞ YAPMIYORUZ…

“Bugün, sadece bir açılış yapmıyoruz” diyen İmamoğlu da “Bugün aslında, bir yerel yönetim derinliğimizin ve felsefemizin, sosyal demokrat belediyeciliğin mesajını veriyoruz. İstanbul olarak yaptığımız her hizmetin içerisinde, bence bunları bulabilirsiniz. Tarihine sahip çıkmak ve geleceğe bir vizyon koymak, geçmişin değerlerine sahip çıkmak, bugünün ihtiyaçlarını karşılamak kadar, geleceği de düşünerek hareket etmek… Bugün Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü derinden anlayıp, hissedebileceğimiz özel mekânlardan birisindeyiz: Büyükdere Fidanlığı. Bu topraklara sevgiyle ve özenle, akılla, bilimle sahip çıkmanın en güzel örneklerinden birisinin mekânındayız. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına damga vurmuş o güçlü umudun, o azim ve gayretin simgelerinden birisidir Büyükdere’deki bu fidanlık. Cumhuriyetle birlikte başlattığımız topyekün kalkınma seferberliğinin özetidir bu fidanlık. Atatürk’ün emriyle 1928 yılında kurulan Büyükdere Fidanlığı, Türkiye’nin ilk meyve bahçesi ve fidanlığı olma niteliği de taşıyor. Bu fidanlık, İstanbul’un ağaçlandırma çalışmalarına büyük katkılar sunuyor o dönemde. Yurt içinden ve yurt dışından getirilen meyve türleri üzerinde, burada ıslah çalışmaları yapılıyor ve üretilen meyve fidanları halka dağıtılıyor. Daha sonra 1936 yılında, Meyve Bahçıvanı Yetiştirme Yurdu burada açılıyor” bilgilerini paylaştı.

“FİDANLIK ÇOCUKLARI”NI ALKIŞLATTI

Atatürk’ün o dönemde konusunda uzman isimleri yurt dışından Türkiye’ye davet ettiğini aktaran İmamoğlu, “Anadolu’nun dört bir yanından gelmiş çocuklar, bu yatılı bahçıvanlık okulunda bir meslek öğrenmekle de kalmıyorlar. Burada yeni bir ülke kurmayı ve ona sahip çıkmayı da öğreniyorlar. Ve onların adı ‘fidanlık çocukları’ oluyor” dedi. Açılış törenine katılanlar arasında ‘fidanlık çocukları’ olarak nitelenen, dönemin Bahçıvanlık Okulu mezunlarının da bulunduğunu kaydeden İmamoğlu, “Onlar, bize yüce Atatürk’ün emanetleridir. Kaç kuşak geçerse geçsin, onlar hep fidanlık çocukları olarak, bu milletin gönlündeki o saygın yerini koruyacaklar. Kıymetli büyüklerim, çok kıymetli fidanlık çocukları; varlığınızla bizleri onurlandırdınız. Hepinize teşekkür ediyorum. Aramızda bulunan fidanlık çocuklarını alkışlamanızı istiyorum. Hizmetleriniz için de şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“BÜYÜKDERE FİDANLIĞI, BİR ATATÜRK VE CUMHURİYET PROJESİDİR”

“Büyükdere Fidanlığı, kelimenin tam anlamıyla bir Atatürk ve Cumhuriyet projesidir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Cumhuriyetimizin değerlerine, kazanımlarına niçin tam bir süreklilik içinde sahip çıkamıyoruz? Büyüklere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu gibi tarihsel değerleri tahrip eden, yok sayan o zihniyete niçin izin veriyoruz? Her yüz yılda bir, Cumhuriyetin kurumlarını yeni baştan mı açmak geliştirmek ve geleceğe taşımak zorundayız? Bunlar, cesaretle ve samimiyetle hep birlikte yüzleşmek zorunda olduğumuz sorulardır. Bu Cumhuriyete ve büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sevgiyle, saygıyla bağlı herkes, görev ve sorumluluklarını bilmek ve ona göre davranmak mecburiyetindedir. Cumhuriyetin değerlerini, kazanımlarını koruyup geliştirmek, bu ülkeyi daha ileriye taşımak, lafla değil, iş ve icraatla mümkündür. Polemik ve kutuplaştırma siyasetiyle asla değil, ortak akıl ve ortak menfaatlere odaklanmış çözüm hedefli, bütünleştirici, güçlü karakterli bir siyasetle mümkündür. Biz, 4,5 yıldır İstanbul’da tam da bu anlayışla çalışıyoruz. Ve gayretle çalışmaya da devam edeceğiz. İstanbul’un kadim tarihine, doğasına, kültürüne, maddi-manevi tüm mirasına özenle sahip çıkıyoruz. Bu şehrin bütün değer ve güzelliklerini, bütün maddi kaynaklarını 16 milyon İstanbulluya adil paylaştırma kararlılığıyla çalışıyoruz. Aslında çok farklı, çok yeni bir şey yapmıyoruz. Elbette ki dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Cumhuriyet bize ne öğrettiyse, Atatürk bize ne öğrettiyse, tam da onun başöğretmenliğine layık öğrenciler olarak onları yapıyoruz.”

‘Bu Saatten Sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Millete Emanettir’

FİDANLIĞA DAVET, EKREM TEKÇE’YE RAHMET, BOYSANOĞLU AİLESİ’NE TEŞEKKÜR

Bütün İstanbulluları ve yolu Sarıyer’e düşen herkesi Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nı ziyaret etmeye davet eden İmamoğlu, “Gelin burada Cumhuriyetimizin değerlerini, Atatürk’ümüzün büyüklüğünü bir kez daha görün ve hissedin” dedi. Eski CHP Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi ve Sarıyer Kars-Ardahan Dernek Başkanı merhum Ekrem Tekçe’nin fidanlığın imara açılmamasıyla ilgili yoğun uğraşlar verdiğini aktaran İmamoğlu, “Şükrü Genç Başkanımız da çok iyi bilir. Burayı özenle dile getirmiş. Sayın Genel Başkanım, ‘Bura niye böyle metruk duruyor’ demiş; ‘Niye değiştirmiyorsunuz’ diye her toplantıda ifade etmiş. Buraya gelmiş, kapılarından fotoğraf çektirmiş. Ama ne yazık ki açılışına bir hafta kala, çok genç yaşta, 57 yaşında hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyorum. Onun da bir duygusunu burada yerine getirmenin ayrıca gururunu yaşıyorum. Mekanı cennet olsun” şeklinde konuştu. Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nın, İBB’nin kasasından tek kuruş çıkmadan, MESA şirketiyle yapılan bir protokolle yapıldığını kaydeden İmamoğlu, şirket sahibi Boysanoğlu Ailesi’ne de teşekkürlerini iletti.

“MİLLETİN PARASINI MİLLETE DAĞITMAYA DEVAM EDİYORUZ”

İBB olarak hayata geçirdikleri 0-4 yaş arası bebeği olan annelere, toplu taşıma araçlarında ücretsiz yolculuk hizmeti verdiklerini hatırlatan İmamoğlu, “Bunu dediğimde, Sayın Cumhurbaşkanı o zaman da ilçe ilçe gezip miting yapıyordu İstanbul’da. ‘Kimin parasını kime dağıtıyorsun? Bunu yapamazsın’ diye bize meydandan gönderme yaptı. Ben de ‘Milletin parasını millete dağıtacağız’ demiştim. Biz hala, milletin parasını millete dağıtmaya devam ediyoruz. Milletin parasını millete dağıtma konusunda da kararlı bir yönetimiz. O bakımdan bizim bu anlamda yaptığımız usul ve yöntemlerle, inanınız ki bütçemize bereket geldi. Bu kadar sıkıştırmaya, bu kadar engellemeye rağmen, kıymetli Başkanımız da Sarıyer’deki hizmetlerimizi ifade etti, bir farkla ifade etti; geçmişte unutulan Sarıyer yerine, şu anda hatırlanan ve hiç unutulmayan İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmet yapan bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi var. Burada şahitlerimiz çok. O bakımdan biz, bu yönüyle de çok değerli bir iş yaptığımızın ve bütçesine bereket getirdiğimiz İstanbul’da çok değerli işlere imza attığımızın altını çizelim” şeklinde konuştu.

“BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’ÜN İYİ BİR ÖĞRENCİSİ OLMA KONUSUNDA KARARLIYIZ”

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün kendilerine hala öğretmeye devam ettiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Onun iyi bir öğrencisi olma konusunda da kararlıyız. Aynen, bize ne öğütlediyse, onu yapıyoruz ve çok iyi yapma konusunda da kararlıyız. En iyisini, en doğrusunu yapmak konusunda kararlıyız. Bunu yaparken, Cumhuriyetimizi ve Atatürk’ün büyük vizyonunu da yüzüncü yılından itibaren, iddiayla söylüyorum ki, ihya ediyoruz. Cumhuriyetin bir medeniyet projesi olduğu kadar, bir tabiat-insan ilişkisi olduğunu da biliyoruz. Aynı zamanda tabiat-insan uyumu projesi olduğunu da biliyoruz. Tam da bugün, dünya ekseninde iklim değişikliğinin yoğun bir şekilde tartışıldığı bir ortamda; demokrasinin, Cumhuriyetin iklim değişikliği mücadelesinde nasıl bir güçlü zemin oluşturduğunu da buradan ispat ediyoruz. Bu yönüyle sizlerle birlikte yaptığımız ve inşallah Allah’ın izniyle uzun yıllar boyu da yapmaya kararlı olduğumuz İstanbul mücadelemizde hepimize başarılar diliyorum. Bu kadar çok boyutlu, çok değerli bir projenin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

FİDANLIKTA RENKLİ İNCELEME 

Konuşmaların ardından, Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nın resmi açılışı, Özel, İmamoğlu, 81 il başkanı, milletvekilleri, belediye başkanları ve ‘fidanlık çocukları’ tarafından kesildi. Kurdele kesiminin ardından Özel, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyet, sırasıyla; Anı Köşesi, İSMEK, Beltur, İstanbul Vakfı, Kütüphane, İş Sanat ve Çocuk Atölyesi ile Bahçıvanlık Okulu’nu gezip, incelemelerde bulundu. Özel ve İmamoğlu, incelemeleri sırasında Atatürk’ün o dönemde taktığı kasketin benzerini giydi. Fidanlık içerisinde sunulan ikramlardan tadan Özel ve İmamoğlu, kestane yiyip, soğuk havada salep içerek ısındı. Robert Koleji öğrencileriyle fidan diken Özel ve İmamoğlu, Bahçıvanlık Okulu’nun eski mezunları, ‘fidanlık çocukları’ lakaplı emekçilerle sohbet etti. Fidanlık içerisindeki kütüphaneye “Manisa Tarzanı” olarak bilinen Ahmet Bedevi’nin adının verildiğini gören Özel, İmamoğlu ve yanındaki heyetle Bedevi ile olan anılarını paylaştı.

BÜYÜKDERE FİDANLIĞI’NIN HİKÂYESİ

Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan Büyükdere Fidanlığı ve 1936’da açılan Bahçıvanlık Okulu, 1997 yılına kadar faaliyetlerini sürdürdü. Faaliyetleri duran okul yapıları ve fidanlık alan, yıllar içinde büyük tahribatlara uğradı ve kullanılamayan bir vaziyete büründü. 2013 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine geçen alan; 2022 yılında bahçıvanlık okulu işlevinin yanı sıra farklı fonksiyonlar da eklenerek projelendirildi. 180.000 metrekare alanda tasarlanmış proje kapsamında, Büyükdere Fidanlığı’nın tarihi değerlerini koruyan, kentsel üretim fonksiyonlarının da içinde bulunduğu yeni yeşil alan kazandıran bir tasarım geliştirildi. Söz konusu amaçlar doğrultusunda; eğitim, AR-GE, rekreasyon ve üretim alanlarında hizmet verebilecek yapıların oluşturulması hedeflendi. Bu yapılar sayesinde, Ata yadigârı korundu.

Proje içeriğinde şu birimler yer alıyor:

●         Bahçıvanlık Okulu

●         Doğa Bilimleri Kütüphanesi

●         Yuvam İstanbul Eğitim Kampüsü

●         İSMEK Eğitim Binası

●         Tohum Merkezi

●         İstanbul Vakfı Binası

●         Kafeterya, restoran

●         Çocuk oyun alanı

●         Etkinlik alanı

●         Kaykay pisti

●         Basketbol sahası

●         Bisiklet-yaya yolları

●         Otopark

Okumak için tıklayın

Ekoloji

İstanbul, İklim Eylemi Liderleri Listesine Girdi!

-

İBB’nin iklim değişikliğiyle ilgili projeleri meyvelerini toplamaya başladı. İBB’nin çalışmalarına Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından en yüksek puan olan ‘A’ skoru verildi. Bu sonuçla İstanbul, CDP’nin yaptığı  iklim eylemi liderleri listesine giren 119 küresel şehirden biri oldu. Dünyadaki şehirlerin yüzde 13’ünün ulaştığı başarıya Türkiye’den ilk ulaşan şehir İstanbul oldu.

K2 HABER | Şahin ATEŞOĞLU | @SahinAtesoglu / İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2050 yılında karbon nötr hedefini yakalamak için attığı adımlar, çevresel etki konusunda kar amacı gütmeyen CDP tarafından da ödüllendirildi. İstanbul, zorlu ekonomik baskılarına rağmen çevresel eylem ve şeffaflık konusunda cesur liderlik sergileyen dünya genelindeki 119 şehirden biri olarak kabul edildi. Dünyadaki şehirlerin yüzde 13’ü ‘A’ skoru alarak bu başarıya ulaşabildi.

Türkiye’den İlk ve Tek Şehir 

Şehirleri iklim eylemlerini artırmaya teşvik etmek ve desteklemek için tasarlanan CDP’nin A Şehirleri Listesi, şehirler tarafından açıklanan çevresel verilere dayanıyor. Şehirlerin iklim beyanlarında ve eylemlerinde belirgin bir ivme oluşturan şehirler derecelendirme alıyor. 2023 yılında CDP tarafından toplam 939 şehir derecelendirme aldı. İstanbul en yüksek puanı alan Türkiye’den ilk ve tek şehir oldu.

Talan Büyüyor: Madenlere ‘Kamu Yararı’ Tanımı Geliyor

Başarı Nasıl Geldi?

Bir şehrin A skoruna ulaşabilmesi için, diğer iklim eylemlerinin yanı sıra, şehir geneli bir sera gazı emisyon envanterine sahip olması, bir iklim değişikliği eylem planı yayınlaması ve CDP-ICLEI Platformu aracılığıyla kamuya açıklama yapması gerekiyor. Kentin bir iklim riski ve hassasiyet değerlendirmesini tamamlaması, iklim tehlikeleriyle nasıl başa çıkacağını gösterecek iklim değişikliğine uyum hedeflerine sahip olması isteniyor. Diğer yandan A Listesindeki şehirlerin birçoğunda belediye başkanları, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik siyasi taahhüdü de dahil olmak üzere birçok farklı liderlik eylemi de gerçekleştiriyor.

CDP Hakkında

CDP, şirketler, şehirler, eyaletler ve bölgeler için dünyanın çevresel raporlama sistemini yürüten, kar amacı gütmeyen küresel bir kuruluştur. 2000 yılında kurulan ve 136 trilyon doların üzerinde varlığa sahip 740’tan fazla finans kurumuyla çalışan CDP, şirketleri çevresel etkilerini açıklamaya, sera gazı emisyonlarını azaltmaya, su kaynaklarını ve yeşil alanlarını korumaya teşvik etmektedir.

2023 yılında dünya çapında 24 binden fazla kuruluş, 1.100’den fazla şehir, eyalet ve bölge, CDP aracılığıyla çevresel verilerini açıkladı. CDP, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (Science-Based Targets Initiative), We Mean Business Coalition, Yatırımcı Gündemi ve Net Sıfır Varlık Yöneticileri (Net Zero Asset Managers Initiative) girişiminin kurucu üyesidir.

Bir Ekolojik Yıkım Belgeseli: Eko Eko Eko

Okumak için tıklayın

Yerel

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Beşiktaş’ta Coşkuyla Kutlandı

-

fener alayı Beşiktaş Belediyesi cumhuriyet bayramı

Beşiktaş’ta Cumhuriyetimizin 100. yılı fener alayı yürüyüşü ve Edip Akbayram konseriyle kutlandı. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen fener alayı yürüyüşüne katılan yüz binlerce vatandaş, Dolmabahçe Sarayı önünde toplanarak Ortaköy’e kadar yürüdü. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da komşularına eşlik ederek 100. yıl coşkusuna ortak oldu.

K2 HABER | Şahin ATEŞOĞLU | @SahinAtesoglu / 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm ülkede büyük bir sevinç ve coşkuyla kutlandı. Milyonlarca kişi sokağa çıkarak ellerinde Türk bayraklarıyla adeta görsel bir şölen oluşturdu. Beşiktaş Belediyesi de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Dolmabahçe Sarayı’ndan Ortaköy Meydanı’na kadar fener alayı yürüyüşü düzenledi. Yüz binlerce vatandaşın katıldığı yürüyüşte gecenin karanlığı meşalelerle aydınlandı.

Beşiktaş Belediyesi’ne ait ses aracındaki marşlara eşlik eden yüz binler adeta unutulmaz bir gece yaşadı. 7’den 70’e binlerce vatandaş ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri, meşaleler, dillerinde marşlarla Ortaköy Meydanı’na yürüdü.

Etkinliklerin son durağı ise Ortaköy Meydanı oldu. Usta sanatçı Edip Akbayram saat 21.00’de sahne aldı. Konsere katılan vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı. fener alayı cumhuriyet beşiktaş belediyesi

Başkan Akpolat: ‘Ortaköy Vadisi Projesini Hayata Geçireceğiz’

Rıza Akpolat: Cumhuriyetimize Sonuna Kadar Sahip Çıkacağız

Konser öncesinde konuşma yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Cumhuriyet, toplumun bütün kesimlerinin sahip çıkması gereken bir değerdir. Beşiktaş demek demokrasi demek, Beşiktaş demek özgürlük demek, Beşiktaş demek hürriyet demek, Beşiktaş demek Cumhuriyet demek ve Beşiktaş demek Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek! 

Cumhuriyet her kesimin coşkuyla kutlaması gereken bir değerimizdir. Ama en çok da umudunu tarlasındaki buğday tohumunu ve baharın bir damla yağmuruna bağlamış çiftçilerimizindir. Kömür karası yüzüne bulaşan ve cehennem misali çalışan madenci kardeşlerimizin, iş makineleri arasında ezilmiş, emeği hiçe sayılmış her gün cinayet haberleriyle uyandığımız kadınlarımızındır. Cumhuriyet üç kuruş maaşla geçinmeye çalışan emeklilerimizindir. Cumhuriyet ezilenlerin, emekçilerindir en çok. O yüzden Cumhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağız.” dedi.

‘Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, ‘Hasretinle Yandı Gönlüm’ parçalarıyla konsere başlayan ünlü sanatçı Edip Akbayram, ezgileriyle gecenin ilerleyen saatlerine kadar Beşiktaşlılara unutulmaz bir gece yaşattı.

Okumak için tıklayın

Ekoloji

Doğu Karadeniz Vegan Festivali İçin Geri Sayım Başladı

-

doğu karadeniz vegan festivali

Rize Fındıklı’da 3 gün sürecek Doğu Karadeniz Vegan Festivali için geri sayım başladı. 28-29-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek festivalde paneller, atölyeler, doğa gezileri, derede yüzme etkinlikleri, konserler olacak. Kampta konaklama seçeneği de bulunuyor.

K2 HABER | Hayvan haklarına dair farkındalık yaratmayı amaçlayan Fındıklı vegan festivali, tamamen gönüllülükle, dayanışmayla ve ortak bütçeyle yürütülüyor. Tüm etkinlikler Rize Fındıklı’da, Hayati Aykut Park’ında gerçekleşecek ve kamp alanı da Fındıklı Halk Plajı olacak.

Festival bağımsız kişiler tarafından, gönüllülük esasına göre düzenleniyor. Festival tertip komitesi şu isimlerden oluşuyor: Bilgehan Kadıoğlu, Duygu Atar, Fatih Atay, Devrim Hindistan, Onur Sunal, Merve Tufan, Zekiye Elif Yıldız.

Festivalde Pınar Keleş ve Metin&Ege Duo (Metin Rüzgar, Ege Ön) birer konser verecek. Barış Tolga ise DJ Rock Performası ile yer alacak.

Festivalde panelistler ve atölye çalışması yapacak olan isimler ise şu şekilde:

“Vegan Beslenme ve Sağlık” konulu söyleşisiyle Uzm. Dr. Gastroenterolog Mutse Banzragch

“Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü” konulu söyleşisiyle Gazeteci Zülal Kalkandelen

“Türkiye’de Veganlığın Dünü Bugünü ve Sürdürülebilirliği” konulu söyleşisiyle Derya Manav

“Diyarbakır’da Vegan Olmak ve Vegan Çocuk Büyütmek” sunumu ve çocuklar için vegan hikaye okuma atölyesi ile Elida Zerri

“Hayvan Hakkı İhlalleri. Neler Yapılmalı?” konulu söyleşisiyle Avukat Tuğba Gürsoy

“Türcü İdeolojinin Kökleri ile Değişen ya da Çelişen Toplumu Anlamak” konulu söyleşisiyle Merve Tufan

“Türcü Söylemler” konulu söyleşisiyle Tuğba Ayhan

“Vegan Sanat” konulu söyleşisiyle Doç. Dr. Özlem Gök

“Vegan Sporcu Olmak” konulu söyleşisiyle Tuğba Güneş Tabuk

“Medyada ve Edebiyatta Türcülük” konulu söyleşisiyle Osman Keçeli

“Türkiye’de Türcülük Karşıtı Hayvan Savunuculuğu Hareketi” konulu söyleşisiyle Arzum Kalfa

“Vegan Çocuk Büyütmek” konulu söyleşisi ve Vegan Yoğurt Atölyesi ile Duygu Atar

“Politik Bir Hareket Olarak Veganizm” konulu söyleşisi ve Vegan Muhlama Atölyesi ile Bilgehan Kadıoğlu

Vegan Rafine Şekersiz Çiğ Brownie Atölyesi ile Veganarsist Şefi Emre Aydoğan

Vegan Pasta Atölyesi ile Şef Ahmet Balcı

Yoga Atölyesi ile Devrim Hindistan

Dünyada Vegan Yaşayan İnsan Sayısı Kaçtır?

3 Günlük Festivalin Programı

 

Ambargolu Veganizm Kitabı Yeniden Okuyucularıyla Buluşuyor

Festivale vegan olan veya olmayan herkes davetli.

Festival internet sitesi: www.dogukaradenizveganfest.com 

Okumak için tıklayın

Yerel

Beşiktaş’ta Aile Danışmanlığı Hizmeti Hayata Geçiyor

-

aile danışmanlığı hizmeti

Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezi’nde aile danışmalığı hizmeti faaliyete geçti. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Kadınların ve çocukların güvende hissettiği, desteklendiği bir toplum yaratmak için Beşiktaş’ta çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

K2 HABER | Beşiktaş Belediyesi tarafından 2020 yılında faaliyete geçen Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezi alanında uzman kadrosuyla hizmet vermeye devam ediyor. Bu kapsamda aile içi sorunların önlenmesi için aile danışmanlığı hizmetini de hayata geçirdi. Her hafta, salı ve perşembe günleri 45 dakikalık yapılacak görüşmeler çerçevesinde, yaşanan sorunlar aile sistemi içerisinde ele alınacak. Aile danışmanlığı hizmetinden; kadın birimine destek almaya gelen kadınlar ve onların çocukları, KDYM atölyelerine gelen kadınlar ve çocukları, Beşiktaş ilçesinde ikamet eden ebeveyn ve çocukları yararlanabilecek.

Başkan Rıza Akpolat: ‘Beşiktaş’ın En Büyük İkinci Markasını Yaratacağız’

Başkan Akpolat: Aile İçi Sorunların Çözümüne Destek Olmak İstiyoruz

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat aile içi sorunların çözümüne destek olmayı sürdüreceklerini belirterek şu açıklamayı yaptı: “2020 yılında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde Beşiktaş’a kazandırdığımız Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezimizin yeni danışmanlık hizmetini duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Aile danışmanlığı hizmeti, aile sistemine odaklanarak yaşanan sorunların ele alındığı ve aile üyelerinin sürece dahil edildiği bir danışmanlık hizmeti. Bu yeni danışmanlık hizmetiyle, aile içi sorunların çözümüne destek olmayı ve toplumun sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlamayı hedefliyoruz. Randevu almak için 0212 319 42 42 yi arayıp 5022 yi tuşlayarak Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezimize ulaşabilirsiniz. Kadınların ve çocukların güvende hissettiği, desteklendiği bir toplum yaratmak için Beşiktaş’ta çalışmaya devam edeceğiz.”

Okumak için tıklayın

Ekoloji

Geri Dönüşüm Defilesinde İklim Krizi İçin Dayanışma Çağrısı

-

Cemil Tugay

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, geri dönüşüm malzemelerinden üretilen giysilerle düzenlenen defilede yeniden kullanım ve geri dönüşüm kültürüne vurgu yaptı.

K2 HABER | Dünya Çevre Günü etkinliklerinde Karşıyakalılara seslenen Başkan Dr. Cemil Tugay, “Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği; havanın, toprağın, suyun kirletilmediğini sürdürülebilir bir yaşamı mümkün kılmak bizim elimizde. Yaşanılabilir bir çevre için ihtiyacın kadar tüket ve mümkün olduğunca az atık üret” diye konuştu.

Karşıyaka Belediyesi Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlediği etkinliklerle, dünyada yaşanan çoklu krizlere dikkat çekti. İklim krizi, gıda krizi, kaynakların verimli kullanımı, geri dönüşüm ve yeniden kullanım kültürü hakkında farkındalık oluşturmayı hedefleyen etkinliklerde her yaş grubuna yönelik uygulamalar gerçekleştirildi. Çatı Bostanlı’da, Ormanda Biri Var tiyatro oyunu ile çocuklara iklim krizi anlatılırken, geri dönüşüm malzemelerinden üretilen giysilerle düzenlenen defilede yeniden kullanım ve geri dönüşüm kültürüne vurgu yapıldı.

Karşıyaka Belediyesi’nden İklim Krizi Mesajı: ‘Bir Felaketin Ortasındayız’

İhtiyacın Kadar Tüket

Tiyatro gösterisi öncesi çevre ve doğa duyarlılığına ilişkin konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim değişikliği ile mücadelenin herkesin katılımıyla kolayca yürütülebileceğine vurgu yaptı. Yurttaşların duyarlılığıyla daha etkili mücadele yürütülebileceğini söyleyen Tugay, “Daha mavi, daha yeşil bir dünyada yaşamak bizim elimizde. Daha yeşil şehirler yaratmak ve doğaya saygı duyan yaşam alanları oluşturmak insanlık için uzak bir hedef değil. Biz doğa ile uyumlu bir çevrede yaşamak istiyoruz ve çocuklarımıza bırakacağımız en büyük mirasın doğamız ve çevremiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği; havanın, toprağın, suyun kirletilmediği sürdürülebilir bir yaşamı mümkün kılmak bizim elimizde. Basit önlemler alarak, küçük duyarlılıklarla fark yaratarak doğamızı, çevremizi korumak mümkün. İhtiyacın kadar tüket ve mümkün olduğunca daha az atık üret. Uygulanacak ilke bu kadar basit. Ama herkes önce başkasının yapmasını bekliyor. Bu önlemler ihtiyacımız olmayan bir lambayı kapatmak kadar basit. Eğer bu ilkeye uymazsak bir şeyleri artık geri dönüştüremeyecek kadar tüketeceğimizi ve kirleteceğimizi hepimizin bilmesi lazım” dedi.

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay Mikroplastik Tehlikesini Yazdı

Çevre Sorunu Olmayan Bir Dünya Hayali

Karşıyakalıların çevre konusundaki duyarlılığına değinen Başkan Tugay, “Karşıyaka’mızda iklimle ilgili, çevreyle ilgili yürüttüğümüz çalışmalara beklediğimizin üzerinde destek alıyoruz. Bu kadar duyarlı insanlarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Çevre sorunlarını sık sık dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Çevre sorunlarını konuşmaya ihtiyaç duymadığımız bir dünya hayaliyle çalışıyoruz. Bu duyarlılığı her zaman göstermeli, çevremizde farkındalık yaratarak duyarlılığın yayılmasını sağlamalıyız” diye konuştu.

Okumak için tıklayın

Yerel

Rıza Akpolat: ‘Seçimde İhtiyaç Sahibi Komşularımıza Ulaşım Desteği Sağlayacağız’

-

rıza Akpolat

Beşiktaş Belediyesi 14 Mayıs Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde ulaşım desteğine ihtiyacı olan vatandaşlara servis imkânı sağlayacak. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, ulaşım desteğine ihtiyacı olan vatandaşların 444 44 55 numaralı Çözüm Merkezi’ni arayarak kayıt yaptıranların oy kullanabilmesi için servis imkânı sağlanacağını belirtti.

K2 HABER | Türkiye’de 14 Mayıs Pazar günü 64 milyon 191 bin 285 seçmen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için sandık başına gidecek. Beşiktaş Belediyesi de seçmen iradesinin sandığa en iyi şekilde yansıması için ilçede çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, bütün komşularına seslenerek herkesi sandığa gitmeye davet ederek demokrasiye sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat konuya ilişkin şunları dile getirdi: “Değerli komşularım, Bugün sizlere önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz ki, 14 Mayıs Pazar günü ülkemizde çok önemli bir seçim var.  Oy kullanma hakkı, demokrasimizin en temel haklarından biri ve bu hak, bize verilen en önemli sorumluluk. Sandığa gitme hakkımızı kullanarak, demokrasimize sahip çıkmalıyız ve geleceğimizin şekillenmesinde etkin bir rol oynamalıyız.”

 “2019 YILINDA OLDUĞU GİBİ BU SEÇİMDE DE TÜM KOMŞULARIMIZDAN REKOR BİR KATILIM UMUYORUM.”

Beşiktaş Belediyesi olarak ileri yaştaki ve engelli komşularına ulaşım konusunda yardımcı olacaklarını kaydeden Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat;

“Her birimizin oy kullanması, ülkemizin demokrasisine ve geleceğine verdiği önemi gösterecek. Bu nedenle, tüm vatandaşlarımızı sandığa giderek oy kullanmaya davet ediyorum. 2019 yerel seçimlerinde Beşiktaş’ta yüksek bir katılım oranıyla sandığa gitmiştik.

Sevgili Beşiktaşlılar, siz de biliyorsunuz ki kentimizde nüfusumuzun bir kısmını ileri yaştaki komşularımız ve engelli komşularımız oluşturuyor. Seçim günü oy kullanmak için ulaşım desteğine ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın, 444 44 55 numaralı Çözüm Merkezimizden bize ulaşarak kayıt yaptırmalarını rica ediyorum.

Kayıt yaptıran komşularımız servislerimiz ile 14 Mayıs Pazar günü sabah 08.00 ile akşam 17.00 saatleri arasında, ekiplerimiz tarafından evlerinden alınarak oy kullanacağı sandıklara götürülecek.

Haydi Türkiye, haydi İstanbul ve haydi Beşiktaş! Ülkemize baharı birlikte getirelim. Sağlıklı ve mutlu bir gelecek dileğiyle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, iyi günler diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Okumak için tıklayın

Yerel

Beşiktaş Belediyesi 23 Nisan’da Çocuk Festivali Düzenliyor

-

23 nisan

Beşiktaş Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda iki gün sürecek bir çocuk festivali düzenliyor.

K2 HABER | Cumhuriyetimizin 100. yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için hazırlıklar sürüyor. Beşiktaş Belediyesi de 23 Nisan için çocuklar için hazırladığı özel etkinlik programını duyurdu.

İsmet İnönü Spor Tesisleri’nde gerçekleşecek olan “23 Nisan Fest’23” adlı çocuk festivalinde çocuklar için özel etkinlikler gerçekleştirilecek. Festivale katılacak olan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da bütün çocukları bu eğlenceli etkinliğe davet etti.

Beşiktaş Belediyesi Avrupa’da Yılın Partneri Seçildi

Festivalde 22 Çeşit Oyun Grubu Yer Alıyor

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı her sene olduğu gibi bu sene de Beşiktaş’ta coşkuyla kutlanacak. 

Festivalde, çocuklar birbirinden renkli etkinlikler ve 22 çeşit oyun grubuyla bayramın coşkusunu doyasıya yaşayacak. 22 ve 23 Nisan günlerinde saat 12.00’de başlayıp 17.00’ye kadar sürecek festivalde çocuklar bayramın tadını çıkaracak.

Okumak için tıklayın

Öne Çıkan Haberler