COVID-19 Haftalık Durum Raporu”nda İstanbul’da 25.10.2020 günü dahil olmak üzere COVİD-19’a bağlı toplam ölüm sayısı 3.253 olarak gösteriliyor. Oysa Bilim Akademisi’nin platformu sarkac.org’ta 09.11.2020 tarihinde yayınlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine dayanarak yapılan çalışmaya göre 12 Mart-4 Kasım 2020 tarihleri arasında İstanbul’da 2015-2019 ortalamasına kıyasla toplam 8.456 ek ölüm gerçekleşti.
COVİD-19 pandemisi sürecinde gerçek vefat sayılarının Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığının yaklaşık üç katı olduğunu biliyoruz. En ağır bedeli ise Sağlık Bakanı’nın daha salgının başlangıcında “Türkiye’nin Wuhan’ı” olarak tanımladığı, bugün ise Wuhan’ı geride bırakmış olan İstanbul ödüyor.
İşçiler Alanlarda: ‘Yasa Geri Çekilmezse Hayatı Durdururuz’
İstanbul Tabip Odası: ‘Yoğun Bakımda Yatması Gereken Hastalar Acillerde Tutuluyor’
Ambulanslar COVİD-19 hastalarını taşımaya yetişemiyor, hastalar saatlerce sedyelerde bekletiliyor. Hastanelerde mevcut servisler yetmiyor, her gün yeni yeni COVİD-19 servisleri açılıyor. Servise yatması gereken birçok hasta yeterli yatak olmadığı için acillerde tutuluyor. Yoğun bakımda yatması gereken birçok hasta acillerde ya da servislerde bekletilip yoğun bakım yataklarının “boşalması” bekleniyor. Sadece COVİD-19 hastaları değil, diğer hastalar da servis, yatak, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden sağlık hizmeti alamıyor. Kamu hastaneleri ihtiyaca cevap veremediği için devreye sokulan özel hastaneler COVİD-19 hastalarını ancak ücret karşılığında kabul ediyor. Bütünüyle İlçe Sağlık Müdürlükleri’nin üzerine yıkılmış olan filyasyon çalışmaları vakaların ancak çok az bir bölümüne yetişebiliyor.
İstanbul’un sağlık kurumları S. O. S. veriyor ve durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. AKP rejiminin salgın politikası bütünüyle iflas etti.
Sonbahar Hastalıklarından Korunmanın 9 Basit Yolu
İstanbul İçin Acil Kapanma Zamanı
Salgının kontrol altına alınabilmesi, ölümlerin durdurulabilmesi için derhal alınması gereken 7 acil tedbir:
- İstanbul’un sağlık altyapısının bu gidişe dayanabilmesi mümkün görünmemektedir. Başta şehre giriş-çıkış kısıtlaması, en az SARS-CoV-2’nin kuluçka süresi olan 14 güne kadar toplumsal hareketliliğin azaltılması/sokağa çıkma kısıtlaması, temel/zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak/durduracak önlemler hızla hayata geçirilmelidir.
- Salgınla mücadele hastanelerde değil, sahada kazanılır. Etkin bir filyasyon çalışması için birinci basamak sağlık hizmetlerindeki Aile Hekimliği-İlçe Sağlık Müdürlüğü ikiliği kaldırılmalı, Aile Sağlığı Merkezleri hızla bölge tabanlı olarak organize edilmelidir.
- Salgının kontrol altına alınamamasının sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp sadece “Maske- Mesafe-Hijyen” tekerlemesiyle pandemiyle başa çıkılamaz. Yapılması gereken, Dünya Sağlık Örgütü’nün başından beri önerdiği gibi çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak, evde izolasyon koşullarının sağlanamadığı durumlarda yerel yönetimlerle de işbirliği yaparak barınma olanakları sağlamaktır.
CHP’li Bir Belediye Başkanı Daha Koronavirüse Yakalandı
Özel Hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın Kontrolüne Geçirilmeli
- Pandeminin bütün insanlığı tehdit ettiği koşullarda sağlık piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez, özel hastanelerin COVİD-19 hastalarından para talep etmesine hiçbir şekilde göz yumulamaz. Kamu sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.
- COVİD-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık hizmeti ihtiyacı daha fazla bekletilemez. Bölge ve nüfus özellikleri dikkate alınarak “pandemi dışı hastaneler” belirlenmeli ve ilan edilmelidir.
- Salgın mücadelesi ancak yüksek motivasyonlu ve yeterli sayıda sağlık çalışanlarıyla kazanılabilir. COVİD-19 pandemisinin oluşturduğu istihdam ihtiyacı göz önüne alınarak KHK ile ihraç edilmiş ve ataması yapılmayan hekimler/sağlık çalışanları acilen göreve başlatılmalı; aylardır pandemi mücadelesi nedeniyle yorgun düşmüş sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları hızla düzeltilmelidir.
- Türkiye’de salgının sekiz aydır kontrol altına alınamamasının sorumlusu kuşkusuz onbinlerce yurttaşımızın hayatına mal olan pandemi sürecinden başarı hikayesi çıkarmaya çalışan AKP zihniyetidir. Bugüne kadar izlenen eksik, yanlış, tutarsız uygulamalara derhal son verilmeli, acilen aklın ve bilimin ışığında açık, şeffaf, güvenilir, toplumun bütün kesimlerinin katılımına açık yeni bir salgın politikası oluşturulmalıdır.