Edremit’in kara bahtı devam ediyor. Edremit Çayı’nın güney tarafındaki bölgede, OSB için dolgu işlemleriyle zemin yükseltme çalışmaları devam ediyor.
Edremit Çayı’nın denize döküldüğü bölge ile hem Ören ve hem de Akçay yönünde oldukça geniş bir çevre, oldukça uzun bir zamandan beri “Dalyan” diye adlandırılıyor. Bir zamanlar sazlıkları, sulak alanları, küçük dereleri, binlerce kuşları ve balıklarıyla ünlü olan bu alan, zamanla konut baskısıyla yapısal bir değişim geçirdi.
Derenin denize kavuştuğu kesimin iki yanında da yaşam alanları tahrip ediliyor. Bir yanı Dalyan’dan geriye kalan son Hazine arazileri Büyükşehir Belediyesi’ne devrolundu, imar planı değişikliği ve satış konularıyla anılıyor. Diğer yanı ise Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olarak tercih edildi ve şu anda vahşi bir dolgu işlemiyle zemini yükseltiliyor.
Edremit, Kazdağları, Kuzey Ege Zeytinlik Alanlarını Bekleyen Büyük Tehlike
OSB İçin Dolgu Malzemeleri: ‘İnşaat molozları, plastik atıklar, Balçık, kalorifer ve budama atıkları…”
İnşaatın devam ettiği bölge, eskiden sulak bir alandı. Fakat yerüstü suların drenajını engelleyen sahil yolu inşasından sonra, yıllar geçtikçe güneydeki araziler mera özelliği kazandı. 2018’de buradaki 720 dönüm alan üzerine bir Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi yapılması gündeme getirildi. Pek çok kurum gibi Tarım Bakanlığı’na da soruldu durum ve bu sahanın “vasfını kaybetmiş mera” olduğuna dair bir karar geldi. Proje bu şekilde onay gördü. Sonuçta 640 dönüm arazinin tapusu şartlı ve bedelsiz olarak Edremit TDİOSB’ne verildi.
Ortakları içinde valilik, Balıkesir BB, Edremit kaymakamlığı, belediyesi, ticret odası, borsası, ziraat odası ve bir kooperatif var. Belki de işte bu nedenle hiç kimse ses çıkartmadı OSB kurulurken, çekindi. Sadece Edremit Çevre Platformu (EDÇEP) yerel seçim vesilesiyle 10.03.2019’da “İklim koşullarına uyularak, ova kesiminde süs bitkileri ve seracılık alanlarında özel bir yatırım bölgesi kurulmalı ve kırsal kesim için yeni bir gelir alanı açılmalıdır. Ancak bu girişim, arazinin özelliğini bozmayacak şekilde planlanmalıdır” dedi.
2019’da OSB’ye tapusu verildi. ETDİOSB yönetimi hemen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketiyle bir protokol imzalayarak, arazi zemininin dolguyla yükseltilmesini istedi. Zira dolgu yapılmazsa, her sağanak yağıştan sonra toprak özelliği nedeniyle OSB’nin sular altında kalacağı biliniyordu.
Diğer yandan Edremit ve Burhaniye belediyelerinin de bir “hafriyat dökme alanı” ihtiyaçları vardı. El birliği ile bu dolgu işi hemen kotarıldı. Ancak 2019’da dolgu çalışmaları başladıktan sonra görüldü ki, dolgu için sadece toprak kullanılmıyordu. Her türlü kentsel atık, inşaat molozları, hafriyatlar, yanmış kalorifer atıkları ve külleri, park ve bahçe budama atıkları, naylonlar ve plastik atıklar, kağıt ve koliler ile aklınıza gelebilecek her türlü katı atık (çöp) bu alana boşaltılmaya başlandı. Yetmedi, çevredeki Edremit Çayı ve Havran Çayı’nda, DSİ ile BASKİ’nin yaptığı temizlik çalışmalarından çıkartılan simsiyah balçıklar bile getirilip bu sahaya atılmaya başlandı.

EDÇEP’ten Dalyan İçin Beton Lobisine Karşı Dayanışma Çağrısı
EDÇEP Sürekli Uyardı
EDÇEP, 26.04.2019’da yerel seçimlerden hemen sonra Edremit Çayı’nın kuzey tarafı için şöyle demişti: “Zeytinli’de, bir tarafı Edremit Çayı’na ve H.Türe Köprüsü’ne dayanan, yoğun sazlıklarla kaplı, yaklaşık 230 dönümlük geniş bir alan var. İlçemizin ana Arıtma Tesisi de, Hazine’ye ait bu alanın yaklaşık dörtte birinde kurulu… Diğer kısmı ise doğal sazlık alan. Özellikle yazın, yaydığı yoğun kokuyla bilinen bir bölge burası. Ancak aynı zamanda bu sahildeki, bozulmamış tek doğal alan da işte burası.. / Hangi akla hizmet bilinmez ama, ne yazık ki halen bu alanın sınırına kadar inşaat ruhsatları verilmiş durumda ve yoğun yapılaşma var burada. Varlığını sürdürmeye çalışan doğal yaşam ile beton kültürüne dayanan insan baskısı, yan yana yaşayamıyor haliyle. Sonuçta bu sazlıklar, hemen her sene mutlaka birkaç kez yanıyor. Öyle ki, dumanını taa Edremit’ten bile görmek mümkün bu yangınların. Çevreye tehlike saçan bu yangınları tümüyle engellemek mümkün olamıyor. Çünkü bu alan, çitle çevrilmiş veya yalıtılmış durumda değil. Hiç bir zaman da olmadı. Doğal yaşamın bazı canlılarından bıkan insanlar eliyle yanıyor muhtemelen bu alan her sene. Ama hiç bir önlem de alınmıyor ısrarla.
Bu günlerde giderek artan bir başka tehdit daha var burada. Birileri, özellikle de engel olan hiç bir kamu otoritesi bulunmamasından cesaret alarak, ısrarla bu alanı çöplük haline getirmeye çalışıyorlar. Her türlü katı atık ve inşaat artıkları, molozlar sürekli olarak bu alana dökülüyor. Öyle ki, arıtma tesisinin giriş yolu, bu atıklar yüzünden neredeyse kapanacak duruma gelmiş! Sanki yakarak ve doldurarak, ısrarla bu alanı tüketmeyi kafasına koyan birileri var gibi… Hazine arazilerinin sahibi yok mudur? Zeytinli’de bu alanı ele alıp da “1. derece doğal SİT alanı” ilan etmeyi düşünen bir kamu otoritesi yok mudur? Etrafını çevirmek, yanmasını ve çöplüğe çevrilmesine engel olmak mümkün değil midir? Doğal sulak alan ve sazlık olan, içinde yüzlerce canlıyla, kuşlarla, böceklerle, sürüngenlerle bu alan bir “doğal yaşam eğitim alanı” ilan edilemez mi? Ahşap yürüyüş yolları, kuş gözlem kulübeleri, etrafını çevreleyen bir ağaç kuşağı ile, zaten oldukça rahatsız edici özellikleri olan arıtma tesisini kuşatan bir koruyucu hat oluşturulamaz mı? Herkesin, hemşehrilerimizin, belediyenin ve kamu kurumların gözleri önünde, bu alan moloz ve çöp döküm yerine çevrilmek zorunda mı? / İlçemizin çözülmesi gereken sorunlarından birisi de bu doğal sazlık alanının korunmasıdır. Özellikle ve ivedilikle, bu alana çöp ve moloz dökülmesi önlenmelidir.”
19 Mart 2021’de yine uyarıyordu EDÇEP: “Söz vermek yetmiyor… Lütfen herkes üzerine düşeni yapsın. Edremit Belediyesi, Burhaniye Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, bu arazi “özelliğini yitirmiş mera” olarak nitelense bile; Dalyan’da dolgusu yapılmakta olan “Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi”nde yapılan işlemler doğaya zarar verici niteliktedir. Budama artıkları, çöpler, yanmış kalorifer atıkları ve derelerden çıkartılan balçıklarla dolgu yapılamaz! Önlem alın, lütfen önlem alın… Üzerinize düşeni yapın. Bu alan çöplük gibi kullanılamaz. Böyle dolgu olmaz…”
Balıkesir İçin 7.2’lik Deprem Uyarısı: Edremit Fayı Tehlike Arz Ediyor
‘Dalyan’dan Geriye Kalan Kurtarılmalıdır’
Bu iki süre arasında da EDÇEP’in en az 5 uyarı ve açıklaması daha bulunuyor. Yine aynı bölge ve yine aynı şekilde işlenen doğa ve yaşam suçları için. Peki EDÇEP, bunca zamandır ne anlatmaya çalışıyor:
- Dereyi kirleten bütün malzemeleri temizlemek doğrudur ama bunu götürüp OSB’nin tapulu arazisinde, meraya boşaltmanın bilimsel bir karşılığı yoktur. Bu pis kokulu, simsiyah balçıktan numuneler alındı gözümüzün önünde, neden sonucu açıklanmıyor?
- OSB dolgusu muhtemelen 15-20 bin kamyon malzemeye ulaşmıştır bugüne kadar. Bu dolgu ile Dalyan tekrar geriye dönülemeyecek şekilde hançer gibi ortadan ikiye bölmüştür. OSB için buraya karar verenler, durumun vebalini ömür boyu taşıyacaklardır. Buna ses çıkartmayan, gören ama anlamayan, farkında olamayan yöneticiler, siyasi partiler ve STK’lar da bu günaha ortaktır.
- Özel mülkiyete konu olmadan, tapular dağıtılmadan önce bu sulak alan için detaylı bir proje oluşturmayı beceremeyen gelmiş geçmiş tüm yerel yönetimler de gelinen durumdan sorumludur. EDÇEP yerel seçimler öncesinde bu öneriyi de adaylara iletmişti halbuki.
- Her türlü doğal alana sadece rant gözüyle bakılarak, sağlıklı bir gelecek kurulamaz. Diğer alanlar gibi, Körfez’in ve Dalyan’ın da uzunvadeli, üzerinde fikir birliğine varılan Master Planlara ihtiyacı vardır. Bunu 2020 Temmuz’unda gerçekleştirilen “Körfez Çevre ve İklim Değişikliği Çalıştayı”nda da dile getirmiştik. Fakat tam aksi yapılmaya, her küçük arazi parçası için farklı ve anlık projeler oluşturulmaya devam ediliyor ne yazık ki.
- Seçilmiş ve atanmış yöneticilere öneri götürmeyen, kamuoyu adına uyarı vazifesini ve Anayasal görevini aksatan tüm bireyler ve STK’lar ivedilikle özeleştiri yapmalı ve popülist yaklaşımlar yerine, rasyonel davranmaya başlamalıdır. Hiç olmazsa Dalyan’dan geriye kalan kurtarılmalıdır.
EDÇEP Çatısı Altında Dayanışma: Temiz Körfez, Temiz Edremit