Connect with us

Yerel

İBB’den Çiftçiye 25 Milyon Liralık Buğday Tohumu, 4 Milyon Liralık Mazot Desteği

ibb

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurumun İstanbullu çiftçilere sağlayacağı ‘Ekmeklik Buğday Tohumu ve Mazot Desteği’ni, ‘150 Günde 150 Proje’ maratonu kapsamında başlattı. İktidar kanadının, “CHP’li belediyelere oy verirseniz, yardımlar kesilir, bir daha yardım alamazsınız’ diyorlardı” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Sizler bunlara inanmadınız ve o belediye başkanlarına destek verdiniz. Onlar seçimle geldiler. Makamlarına oturdular. Bırakın yardımları kesmeyi, onların bir dönem gözümüze soka soka yaptıkları yardımların çok daha fazlasını, hiç kimseyi rahatsız etmeden yapmaya başladı belediye başkanlarımız” dedi. “Bugün burada, 1545 ton yüksek verimli yerli hibe ekmeklik buğday tohumu dağıtımına sizinle birlikte başlıyor olacağız” diyen İmamoğlu da  “Dağıtılacak tohumlar, tam 62 bin dekara dikilecek. Bunun da Büyükşehir Belediyemiz’e maliyeti, yaklaşık 25 milyon lira düzeyinde. 4 milyon liralık bir destekle, 160 bin 700 litre mazot desteğini de vatandaşlarımızla buluşturacağız. Üreticimizin yanındayız” ifadelerini kullandı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabah saatlerinde Arnavutköy’de başlattıkları İstanbul turunu Silivri’ye taşıdı. İlk olarak Silivri Seymen Çöp Gazı Enerji Üretim Tesisi’nde incelemelerde bulunan Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra İBB tarafından tepeden tırnağa yenilenen Seymen Köyü Meydanı’nda köy sakinleriyle bir araya geldi. Çay eşliğinde yapılan sohbetin ardından Değirmenköy yakınlarındaki bir ayçiçek tarlasına giden Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, tohumu İBB tarafından üreticiye ücretsiz verilen ürünün hasadının biçerdöverle yapılmasına tanıklık etti.

İSTANBULLU ÇİFTÇİLERE BUĞDAY TOHUMU VE MAZOT DESTEĞİNİ BAŞLATTILAR

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyetin Silivri’deki son durağı, Değirmenköy Meydanı oldu. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, burada yaptıkları konuşmaların ardından, “Ekmeklik Buğday Tohumu ve Mazot Desteğiyle Üreticinin Yanındayız” etkinliğine katıldı. Etkinlikte konuşan Kılıçdaroğlu, tarıma desteği nedeniyle İBB’ye ve İmamoğlu’na teşekkürlerini iletti. “Ekrem Başkan’ı dinlediniz. Gerçekten de İstanbullunun rahat etmesi için ister kırsalda, ister şehir merkezinde olsun, herkesin İstanbul’da huzur içinde yaşaması için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor” diyen Kılıçdaroğlu, “O nedenle hepinizin huzurunda Ekrem Başkan’a teşekkür etmek, benim de görevimdir. Hakkını yemeyelim; diğer belediye başkanlarımızla aynı şekilde çalışıyorlar. Nitekim Ekrem Başkan da bunu vurguladı. Engel çıkarıyorlar; biliyorum. Engeller devam ediyor; bunları da biliyorum. Ama arkadaşlarıma şunu söyledim: Hangi engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar, şikayet etmeyeceksiniz. Engeli aşacaksınız ve vatandaşla kucaklaşacaksınız. Onların taleplerini yerine getireceksiniz” şeklinde konuştu.

“KIRSALDA ÇALIŞAN KADINLAR VE GENÇLER SİGORTALI OLACAK”

İstanbul için yapılanları Türkiye için de yapacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Türkiye’de kırsalda çalışan kadınlar ve gençler, kırsalda çalıştıkları sürece sigortalı olacaklar. Sigorta primlerini devlet ödeyecek. Bizim hedeflerimizden birisi bu. Dolayısıyla kırsalda çalışan kadınlar, kırsalda çalışan gençler mutlu olmuyorlar. Sosyal güvenlikleri sağlanmıyor. Gençler alın terinin karşılığını alamadıkları için, büyük kentlerin varoşlarında ‘Acaba asgari ücretle bir iş bulabilir miyim’ diye oturuyor, uğraşıyor, çalışıyor. Toprağını terk ediyor. Çiftçiyi, üretici, balıkçıyı, besiciyi toprağa küstürürseniz, denize küstürürseniz, o millet aç kalır. Sizler üretmediğiniz takdirde, 85 milyon insan olarak biz, gideceğiz buğdayı, arpayı, yulafı, mısırı, eti, canlı hayvanı, nohutu, mercimeği dışarıdan alıyoruz. Niye dışarıdan alıyoruz? Bereketli topraklarımız var. Çalışkan insanlarımız var. Üretiyorlar ama emeklerini karşılığını alamadığı zaman, toprakğa kesiyorlar. ‘Ekmeyeceğim’ diyorlar.

“OYSA EKREM BAŞKAN AYLARDIR SÜT DAĞITIYORDU…”

İktidar kanadının seçimlerden önce, “Bakın ha! CHP’li belediyelere oy verirseniz, yardımlar kesilir. Bir daha yardım alamazsınız’ diyorlardı” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Sizler bunlara inanmadınız ve o belediye başkanlarına destek verdiniz. Onlar seçimle geldiler. Makamlarına oturdular. Bırakın yardımları kesmeyi, onların bir dönem gözümüze soka soka yaptıkları yardımların çok daha fazlasını, hiç kimseyi rahatsız etmeden yapmaya başladı belediye başkanlarımız. Ekrem Başkanımız söyledi. Ne dedi? 172 bin evladımıza süt veriyoruz. Söz verdi ‘Vereceğim’ diye. Aradan bir süre geçti, Başkan seçildi. Birisi dedi ki hani, ‘Siz süt sözü vermiştiniz çocuklara. Neden süt dağıtmıyorsunuz’ diye. Oysa Ekrem Başkan, aylardır süt dağıtıyordu. Ama bunu politik bir malzeme haline getirmedi. Hiç kimsenin yoksulluğunu teşhir etmedi. Kimin fakir olup olmadığını, insan onurunu koruyarak, saklamaya çalıştı. Süte ihtiyaç olan her eve sütü götürdü ve teslim etti. Bizim inancımızın ve ahlakımızın da gereği olan, sağ elin verdiğini sol el görmedi. Onların yaptığı gibi yapmıyoruz. Biz, insan onurunu koruyarak, insan haysiyetini koruyarak bunların tamamını yapıyoruz” dedi.

“SİYASET, ZENGİNLEŞME ARACI DEĞİLDİR”

Kendi iktidarları döneminde tarıma ve üretime verecekleri destekleri sıralayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bu ülkede herkesin ürettiği, herkesin kazandığı, her evde huzurun olduğu, her evde bereketin olduğu, kavganın olmadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Kimlikler üzerinden siyaset değil, inançlar üzerinden siyaset değil, yaşam tarzı üzerinden siyaset değil, ahlak temelli bir siyaset yapmak istiyoruz. Siyaset, vatandaşa hizmet etme alanıdır. Biz, size hizmet etmek istiyoruz. Siyaset, zenginleşme aracı değildir. Siyaset, köşeyi dönme aracı değildir. Siyasete giren kişiler, halkın paralarını, sizlerin paralarını alıp, bir avuç kişiye veremezler. Yani beşli çetelere, sizlerin milyar dolarlarınızı veremezler. O paraları da alacağım. Hiç endişe etmeyin. Alacağım derken, zorla değil. Adaletle alacağım. Haksızlık varsa, milleti soyuyorsanız, ‘Efendim Bay Kemal bunu seyretsin. Seyreder miyiz? Yemezler. Seyretmem. Paraların tamamını alacağım. Bu milletin hakkıdır. Bu millete vereceğim.”

İMAMOĞLU: “ORTALAMA ÇİFTÇİ YAŞI 58 OLDU”

Türkiye’nin geçmişte tarımsal üretim anlamında kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden birisi olduğunu hatırlatan İmamoğlu, “Ama Türkiye, son yıllarda ısrarla uygulanan yanlış politikalarla maalesef dışarıya bağımlı hale geldi. Son birkaç yılda hızla artan girdi fiyatları ise, bu işin son dönemde ne yazık ki tuzu biberi oldu ve bizi çok ama çok negatifi etkiliyor” dedi. Türk çiftçisinin hayatından memnun olmadığını dile getiren İmamoğlu, “Nüfusumuz hızla artarken, çiftçi sayımız ve işlenen tarım alanı miktarımız gittikçe daha da azalıyor. Ortalama çiftçi yaşı elli sekiz olmuş. Yani çiftçilikle uğraşan vatandaşlarımızın yaş ortalaması yukarıya doğru tırmanmış. Köyler boşalmış, kentler yaşanamaz hale gelmiş. Diğer taraftan, kentlerde gıda fiyatları adeta füze gibi yükselmiş, vatandaşımız en temel gıda maddelerine bile ulaşmakta çok ama çok güçlük çekiyor” tespitlerinde bulundu.

“DOĞRU POLİTİKALARLA BU GİDİŞİN DÜZELTİLMESİ MÜMKÜN”

“Memleket, nasıl yanlış politikalarla bu hale getirildiyse, doğru politikalarla da bu gidişin düzeltilmesi mümkün” diyen İmamoğlu, “İBB olarak, göreve geldiğimiz günden bu yana, tarım ve kırsal alan çalışmalarına çok büyük önem verdik. İstedik ki çiftçimiz, bu düzenin altında kalıp ezilmesin. Tarlalarımız yeşil kalsın ve betonlaşmasın. İstanbullu hemşehrilerimiz, kendilerini bu anlamda, kırsalda yalnız hissetmesin. Bu kapsamda, bugün sizlerle İstanbul Büyükşehir Belediyemiz’in iki önemli tarımsal destek uygulamasını başlatmak üzere bir araya gelmiş durumdayız. Buraya gelmeden önce Genel Başkanımızla birlikte ayçiçek tarlasına uğradık ve biçerdöverle sizler adına hasat yaptık. Gururla söylemek istiyorum ki, İstanbul sınırları içerisinde, kafasını kaldıran her iki günebakandan birisinin tohumunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak vermekten gurur duyuyoruz. Dağıttığımız 2 bin 540 torba ayçiçeği tohumu, tam 69 bin dekar alana ekildi. Bu desteğin belediyemize finansman maliyeti, 6 milyon lira oldu” bilgilerini paylaştı.

“DAĞITILACAK BUĞDAY TOHUMLARININ İBB’YE MALİYETİ 25 MİLYON TL”

Türkiye’nin son yıllarda buğdayı da ithal etmeye başladığını hatırlatan İmamoğlu, “Yılda 17-18 milyon ton üretiyoruz. Buna karşılık 10 milyon ton da buğdayı ithal ediyoruz. Peki sorunun temelinde ne var? Girdi fiyatları çok yüksek. Buna karşılık üretilen ürün de ederini bulamıyor. Ayrıca ülkemizde, dünyanın yaşadığının çok üzerinde de bir gıda enflasyonu yaşanıyor. Tüketici ekmek fiyatına yetişmekte bile zorlanıyor. İşte bu koşullar altında Büyükşehir Belediyemiz, her boyutunu düşünerek bir buğday ve ekmek politikasını tarladaki üretiminden, tohumdan başlayarak fırındaki ekmeğine kadar süren bir uygulamayı hayata geçirdi. Öncelikle arkadaşlarımız, bölgeye adaptasyonu ve verimi yüksek çeşitlere yönelik deneme ekimleri yaptı. 6-7 çeşit ekim yapıldı. Ve en maksimum hangisinin verimli ve kaliteli olduğuna bakıldı. Bugün burada, 1545 ton yüksek verimli yerli hibe ekmeklik buğday tohumu dağıtımına sizinle birlikte başlıyor olacağız. Dağıtılacak tohumlar, tam 62 bin dekara dikilecek. Bunun da Büyükşehir Belediyemiz’e maliyeti, yaklaşık 25 milyon lira düzeyinde. Küçük ve orta ölçekli çiftçilerimizin buğdaylarını, önümüzdeki sene Büyükşehir Belediyesi olarak satın almaya da devam edeceğiz” dedi.

“SATIN ALMALARLA ÜRETİCİYE 52 MİLYON LİRA ÖDEME YAPTIK”

Halk Ekmek olarak, belediyecilik tarihinde ilk olan uygulamayla, doğrudan üreticiden 7 bin 219 ton buğday satın aldıklarını kaydeden İmamoğlu, “Piyasa fiyatının üzerinde verdiğimiz fiyatla da hem üreticimizin nakit ihtiyacını karşılamış olduk hem de piyasaya düzen getirdik. Böylece kimse, çiftçinin alın terini istismar etmeye de kalkışamadı. Bu satın almalar karşısında belediyemiz olarak, üreticiye yaklaşık 52 milyon lira ödeme yaptık. Alın terinin karşılığıdır. Üreten ve bizimle bu yolculuğa çıkıp bize güvenen çiftçilerimize de yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu. Tarımı destekleme kapsamında 100 bin tonluk depo yapımına başlayacaklarının müjdesini veren İmamoğlu, “Depo yapımının belediyemize yaklaşık 215 milyon lira civarında bir maliyeti olacak” bilgisini paylaştı. Normal halk ekmeği yıl sonuna kadar 3 TL’den satmaya devam edeceklerini belirten İmamoğlu, “Fiyatların yükseldiği ortamda, vatandaşlarımızın yanında durmaya devam edeceğiz” dedi.

“4 MİLYON TL’LİK DESTEKLE, 160 BİN 700 LİTRE MAZOTU VATANDAŞLARIMIZLA BULUŞTURACAĞIZ”

Bugün itibariyle farklı bir uygulamayı hayata geçirmeye başlayacaklarını kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:

 

“Bugün ilk defa belki de bir kurumun tankerleriyle beraber çiftçinin yanına gidip… Yani traktör buradan kalkacak, yardım almak için kilometrelerce gidecek, tekrar dönecek… Harcadığı mazotu var vesaire… Biz, onu bile düşünerek, tankerlerimizle buraya geldik. Mazotu bizzat buradan, tankerlerden çiftçimizin traktörünün deposuna ilk defa Genel Başkanımızla beraber akıtmanın da onurunu ve gururunu yaşayacağız. 4 milyon liralık bir destekle, 160 bin 700 litre mazot desteğini de vatandaşlarımızla buluşturacağız. Üreticimizin yanındayız. Kesinlikle çiftçinin üretmesi her türlü morali verme konusunda da kararlıyız. Beton ekonomisi ülkemizde çok büyüdü. Ama karşısında üretim ekonomisi olmadığı zaman nasıl bir tehdit altında olduğumuzu da hepimiz hissettik. Dolayısıyla biz, üretim ekonomisini savunmaya son süratle devam ediyor olacağız.”

“TARIM DESTEKLERİNİN İBB’YE MALİYETİ 2,3 MİLYAR LİRA”

“Bir çırpıda sayıverdiğimiz bu tarım desteklerinin Büyükşehir Belediyemize maliyeti, yaklaşık 2,3 milyar lira. Dağıttığımız 2 bin 500 ton yem desteği; 18 milyon litre sütü üreticiden alıp vatandaşımıza dağıtmamız; toplam sayısı 25 milyona ulaşan yazlık ve kışlık sebze fidemizi her yıl dağıttığımız gibi, artık kendi seralarımızda üretime başlamamız; Ziraat Odalarına ve kooperatiflere verdiğimiz makine ve ekipman desteği de bu rakama dahil değil değerli Genel Başkanım. Peki biz İstanbul gibi, son derece kısıtlı tarım alanlarında, bu gördüğünüz az kırsalında tarıma bu kadar destek olurken, merkezi idarenin, yani hükümetin 2022 yılında tüm Türkiye’de tarımı desteklediği rakamı, arkadaşlara dedim ki ‘Benimle paylaşın’: 29 milyar lira. Yani bizim sadece İstanbul’da, vatandaşımıza yaptığımız destek bile, bunun yüzde 10’u kadarını, hatta daha fazlasını yakalıyor. Biz, İstanbul’da bunu yapmışız. O zaman kesinlikle sormamız gerekir: Hükümet, bu ülkenin tarımını bu kadar az ve yetersiz desteklemeyi nasıl başarıyor? Büyükşehir Belediyesi, İstanbul tarımını bu bütçesiyle nasıl bu kadar yüksek oranda destekleyebiliyor? Bizim cevabımız buna net: Yandaşlara kaynak akıtan ya da anlamsız işlere ülkemizi sokup, anlamsız bir biçimde borçlandıran, üretimi değil, beton ekonomisi üzerine kurulu bir ülke var ederseniz, bu anlamda üreticiyi ne yazık ki zor duruma düşürür ve bu anlamda çiftçiyi destekleyemezsiniz.”

“HALKIMIZIN MEMNUN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Önceki İBB yönetiminin tarıma destekle ilgili tek bir gündem maddesi bulunmadığını aktaran İmamoğlu, “Biz, bunu başlattık. Yapılanlardan halkımızın memnun olduğunu görüyoruz. Sokakta vatandaşlarımızı, hemşehrilerimizi dinliyoruz. Kesinlikle buna ilgilerini ve desteklerini en üst seviyede yaşıyorum. Bu tablodan çiftçimiz mutlu, kırsalımızdaki insanımız mutlu. Ama bu kaynağımızı bu şekilde harcamamızın kendine dönüşünün farkında olduğu için de 16 milyon İstanbullu mutlu. O bakımdan ben, doğru yolda olduğumuzu görüyorum. Tabii ki bundan rahatsız olanlar olacak. Bizi engellemeye çalışanlar olacak. Ama biz bildiğimiz yolda, bu doğru yolda devam edeceğiz. Bu yolun sonunda, yalnızca 16 milyon İstanbullunun değil, tüm Türkiye’nin refahının olduğunun farkındayız. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ve bütün belediyelerimizde bu tarz tarım desteklerinin olduğunu gördükçe göğsümüz kabarıyor. Ve bir arada çok güzel işler yapıyoruz. Bunu geçen yıl ilkini yaptığımız İstanbul’daki tarım fuarında ispat etmiştik. İkincisini de bu yıl İzmir’de yaptığımızda, sanıyorum ki Türkiye’ye örnek olacak olan tarım uygulamalarını en iyi şekilde siz değerli Genel Başkanımızın önderliğinde bütün Türkiye’ye gösteriyor olacağız” şeklinde konuştu.

İMAMOĞLU’NDAN KILIÇDAROĞLU’NA: 84 MİLYONUN YÜREĞİNE CESARET EKECEKSİNİZ, UMUT BİÇECEKSİNİZ

“Ama bir başka şeyi daha göstermemiz lazım Sayın Genel Başkanım” diyen İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na şu sözlerle seslendi:

“O da Millet İttifakı’nın, altılı masanın ve sizin oradaki önderliğinizle beraber, önümüzdeki seçimden sonra Türkiye’nin her bir metrekaresine elbette ki adalet ekeceksiniz, refah ve mutluluk, huzur ve güven biçeceksiniz. Ama aynı zamanda 84 milyonun yüreğine cesaret ekeceksiniz, umut biçeceksiniz. Bunu biliyoruz. Bunu hep birlikte yaşayacağız. Bunun kaynağı olan bu demokrasi bütünlüğünü ortaya koyan size ve bütün altılı masanın içerisindeki partilerin liderlerine, şahsen yürekten teşekkür ediyoruz, hepinizin huzurunda saygıyla eğiliyoruz. Güzel bir yolculuk olsun hepimize. İşte bu inançla, belki de Türkiye’nin ihtiyacı olan tarımdaki büyümeyi de Millet İttifakı’nın ortaya koyacağı iktidar döneminde milletimize yaşatacağınıza inancımız tamdır. Bize bu heyecanı, bu inancı yaşattığınız için ve bugün bizimle birlikte mazot, buğday desteklerimizi başlatmak için buraya geldiğinizden ötürü saygıdeğer Genel Başkanıma, değerli yöneticilerimize ve bütün misafirlerimize, hemşehrilerimize yürekten teşekkür ediyorum.”

RAKAMLARLA İBB’NİN TARIM DESTEKLERİ 

İBB, geçimini tarımsal üretim yaparak kazanan ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan çiftçilerimizin üretmeye devam etmeleri için desteklerine devam ediyor. İstanbul’da ilk defa 2020 yılında yazlık sebze fidesi desteği ile başlatılan desteklemeler, sonraki yıllarda artarak ve çeşitlenerek devam etti. İBB, bu yıl ilk defa ekmeklik buğday tohumu ve mazot desteğini de ekledi. Bu tohumlar, Silivri ve Çatalca ilçelerinin farklı mahallelerinde çiftçi şartlarında denemesi yapılmış, Halis ve Nusrat çeşitleridir. Her iki çeşit de hem İstanbul ve hem de Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir verime sahip yerli tohumlardır. Toplam 10 ilçe 121 mahallede 2217 çiftçiye, 1.541,75 ton ekmeklik buğday tohumu desteği verilecek. Bu tohumlar 61.670 dekar alana ekilecek. Ayrıca 10 ilçe 128 mahallede 1.654 çiftçiye, 160.500 litre mazot desteği verilecek. 7 ilçe 86 mahallede 1.591 çiftçiye, 5.334.000 TL değerinde 2540 torba yağlık ayçiçeği tohumu desteği sağlandı. Bu tohumlar toplam 68.500 dekar alanda ekildi. İBB tarafından, 2022 yılında çiftçilere yapılan desteklerin toplam maliyeti buğday ve mazot desteği ile birlikte şu ana kadar 58.819.493 TL’dir.

Politika

İmamoğlu: Marmara Denizi İçin En Büyük İhanet Kanal İstanbul

-

Ataköy Atıksu Tüneli

İSKİ, Marmara Denizi’ni müsilaj tehdidinden korumak amacıyla projelendirdiği “Ataköy Atıksu Tüneli”nin imalatında önemli bir aşamaya geldi. 940 milyon liralık yatırımla tamamlanması planlanan tünelin kazma işlemlerini gerçekleştiren TBM cihazının, 3895 metrelik kazısını tamamlayarak Yeşilköy şantiyesine ulaşmasına tanıklık eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Biz, İstanbul’un atık suyun Marmara Denizi’ne, hatta Karadeniz’e, o canım Boğaz’a, Haliç’e bırakılan halini tümden ortadan kaldıran bir çalışmayı yönetiyoruz. Bu haliyle Marmara Denizi’ne olan büyük kötülüğü de ortadan kaldırmış olacağız” dedi. Marmara Denizi için en büyük ihanetin ‘Kanal İstanbul’ olacağına dikkat çeken İmamoğlu, “En önemli ihaneti de Kanal İstanbul ihanetini de hep birlikte öteledik. Bugüne kadar ertelettirdik. Yaptırmadık. Şimdi de onlara konuşturtmuyoruz farkındaysanız. Bir kelime bile anamıyorlar. Niye? Oy hesabı için. Bu çok kurnazca bir aldatma yolculuğu. Görüyoruz ki ‘aldatma’ ve ‘aldatılma’, bunların anlayışlarında ve ruh hallerinde var. Bu açıdan biz ne onların aldatmalarına ne de aldatılmalarına bundan sonra müsaade etmeyeceğiz. Kanal İstanbul’un ne büyük tehdit olduğunu, üstüne basa basa milletimize anlatacağız. ‘Efendim toplumun gündeminde olmayan, bizim de gündemimizde olmaz’ cümleleriyle bu milleti uyutamazlar. Milletimizi diri tutacağız, uyanık tutacağız. Ve onların aldatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Aldatılmalarını da müsaade etmeyeceğiz. Nasıl? Bir daha bu bir avuç insanın İstanbul’da iktidar yüzü görmemelerini sağlayarak. Onlar bir daha burada iktidar olamayacaklar. Ne aldatacaklar ne de aldatılacaklar” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentten Marmara Denizi’ne atık su akışını sona erdirecek, “Ataköy Atıksu Tüneli”nin Yeşilköy Mahallesi’ndeki şantiyesinde incelemelerde bulundu. Tünel kazma işini gerçekleştiren TBM (Tunnel Boring Machine) cihazının Yeşilköy şantiyesine ulaşmasına tanıklık eden İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa tarafından, projenin geldiği aşama ve sonrasındaki süreçle ilgili bilgilendirildi. Projenin tanıtım filmini izleyen İmamoğlu, “Bu, çok önemli bir hizmet. Aslında yer altında yapılan bu tünel çalışması, İstanbul’umuzun altyapısıyla ilgili attığımız adımların, görünmez ama, çok güçlü bir hattı. Küçükçekmece Gölü’nün doğu yakasındaki, özellikle atık su noktasında alanların toplandığı ve ön arıtmayla beraber denize deşarj edilen Küçükçekmece’deki arıtma tesisinin tümden devre dışı bırakılarak, bir sistemin kurulmasının adımları bunlar. Yani Küçükçekmece’deki ön arıtmanın yerine, Ataköy’deki ileri biyolojik arıtmamız ve Haramidere’deki ileri biyolojik arıtmamızın devreye alınması meselesi” dedi.

“ÖZENSİZ DAVRANDIĞIMIZ HER AŞAMA, MARMARA DENİZİ’NİN ÖLÜMÜNÜ HIZLANDIRIYOR”

Projenin tüm aşamalarının tamamlanmasından sonra, şehrin atık sularının tamamının, ileri biyolojik arıtmadan geçirilecek Ataköy’den Marmara Denizi’ne deşarj edileceğinin müjdesini veren İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Bu, şu anlama geliyor: Yaklaşık 3 yıl önce başlattığımız bu çalışmaların tümü, yine bu kadarlık bir zaman dilimiyle beraber, ileri biyolojik arıtma yapılmadan, bir damla atık suyun bile Marmara’ya aktarılmadığı bir sistemin hayata geçmesini sağlamış olacağız. Marmara Denizi, çok yakın zamanda oluşmuş bir iç deniz. Dolayısıyla çok özel ama bir o kadar da narin, yani korunması gereken bir alan. Bundan sonraki sürece dönük, bilim insanlarının ifadesiyle, özensiz davrandığımız her aşama, Marmara Denizi’nin ölümünü hızlandırıyor. Biz, yaptığımız her konuyu, doğayı nasıl koruyacağımız üzerinden inşa etmeye çalışıyoruz. Burada yaptığımız bu yatırımın evet planlaması, projelendirilmesi, imalatı biraz zaman alıyor. Ama keşke bu işler, bu şehrin gündeminde yıllar yıllar önce tamamlanmış ve toparlanmış olsaydı. Biz, İstanbul’un atık suyun Marmara Denizi’ne, hatta Karadeniz’e, o canım Boğaz’a, Haliç’e bırakılan halini tümden ortadan kaldıran bir çalışmayı yönetiyoruz. Bu haliyle Marmara Denizi’ne olan büyük kötülüğü de ortadan kaldırmış olacağız.”

Ataköy Atıksu Tüneli

“KANAL İSTANBUL’U BİR KELİME BİLE ANAMIYORLAR. NİYE?”

“Böyle hassas bir kent, böyle hassas bir ilçe ve yaşayanların hassas olduğu bir ortamda ifade edeyim ki; en önemli ihaneti de Kanal İstanbul ihanetini de hep birlikte öteledik. Bugüne kadar ertelettirdik. Yaptırmadık. Şimdi de onlara konuşturtmuyoruz farkındaysanız. Bir kelime bile anamıyorlar. Niye? Oy hesabı için. Bu çok kurnazca bir aldatma yolculuğu. Bu aldatma meselesi çok önemli. Hani daha önce kendilerinin ‘aldatıldık’ diye tarifledikleri psikolojiyi, aslında görüyoruz ki ‘aldatma’ ve ‘aldatılma’ bunların anlayışlarında ve ruh hallerinde var. Bu açıdan biz ne onların aldatmalarına ne de aldatılmalarına bundan sonra müsaade etmeyeceğiz. Kanal İstanbul’un ne büyük tehdit olduğunu, üstüne basa basa milletimize anlatacağız. Az önce anlattığım Marmara Denizi’nin yok olması noktasında, tabiri caizse kötülükle ilgili gaza basan ve kötüleştiren, denizi bitiren bir çalışma. Bunu bütün bilim insanları, ortaya koydukları tezlerle ispat etmiş durumdalar. Bu şekilde bunu dile getirmemeleri… ‘Efendim toplumun gündeminde olmayan, bizim de gündemimizde olmaz’ cümleleriyle bu milleti uyutamazlar. Milletimizi diri tutacağız, uyanık tutacağız. Ve onların aldatmalarına müsaade etmeyeceğiz. Aldatılmalarını da müsaade etmeyeceğiz. Nasıl? Bir daha bu bir avuç insanın İstanbul’da iktidar yüzü görmemelerini sağlayarak. Onlar bir daha burada iktidar olamayacaklar. Ne aldatacaklar ne de aldatılacaklar.”

“BİLİMİN VE AKLIN IŞIĞINDA, ÇOK ÖZENLİ BİR SÜRECİ İSTANBUL’UMUZDA VAR ETTİĞİMİZ GİBİ…”

“İnşallah bilimin ışığında, aklın ışığında, çok özenli bir süreci İstanbul’umuzda var ettiğimiz gibi, Bakırköy’de de İstanbul’un her ilçesinde de o bilim ve akıl önümüzde duracak ve o ışıkla beraber geleceğe hep beraber yürüyeceğiz. Bu yatırımımızın da İSKİ kurumumuzun, o kadim kurumumuzun… Dün de konuşmamda söyledim. Onun da -şaşırmayın ki- bizlere 90 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün hediyesi ve emaneti olduğunu, İSKİ’nin onun talimatıyla kurulduğunu da unutmayın. Bu da çok özel bir durum. O bakımdan, Cumhuriyetin bize emaneti İSKİ kurumumuzun bu özenli, çevreci ve dünyanın en nitelikli altyapı çalışmalarını yapan kurumu olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Genel Müdürümüze, bütün yönetici ekibine, bütün çalışma arkadaşlarına ve aynı zamanda burada süreci yürüten yüklenici firmamıza, sahiplerine, çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum. Hızlıca inşallah Allah tamamına erdirsin. Bir an önce bu süreci sonlandıralım ve tertemiz Marmara’yı hep birlikte elde edelim.” 

MARMARA DENİZİ’NE KİRLİ SU AKIŞI ÖNLENECEK

İSKİ tarafından projelendirilen “Ataköy Atıksu Tüneli”, Marmara Denizi’nde yakın zamanda ve afet niteliğinde yaşanan müsilaj tehdidinden korunmak için yürütülen çalışmaların önemli bir aşaması. Mevcut durumda; Küçükçekmece Gölü’nün sol havzasından toplanan atık sular, Küçükçekmece Ön Arıtma Tesisi’nde ön arıtmadan geçerek, Marmara Denizi’ne karışmakta. Ataköy Atıksu Tüneli ile bölgenin atık suları Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne yönlendirilerek, ön arıtma yerine, ileri biyolojik olarak arıtılacak. Böylece atık suda bulunan askıda katı madde, karbon, azot ve fosfor gibi kirletici maddeler giderilerek, Marmara Denizi çevre ve halk sağlığı açısından korunmuş olacak. Proje ile mevcutta yetersiz kapasitede olan kuşaklama kolektörlerinin de yükünü azaltarak, atık su kaynaklı su baskınları da önlenecek.

Ataköy Atıksu Tüneli; Küçükçekmece Ön Arıtma Tesisi’nden başlayıp, Küçükçekmece ve Bakırköy ilçelerinden geçerek, Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne ulaşacak. Ø3600mm çaplı 8620 metre uzunluğundaki tünel, 6 adet tünel şaftı ve 635 metre Ø1200/1800 mm “branşman” tünelinden oluşmakta. Projenin 3895 metrelik kısmı ve 4 adet şaftı tamamlanarak, S4 numaralı şafta (İmamoğlu’nun TBM cihazının geçişine tanıklık ettiği nokta) ulaştı. Ataköy Atıksu Tüneli’nin yatırım maliyeti, yaklaşık olarak 940.000.000 TL olarak ön görülüyor.

Ekrem İmamoğlu: Daha Özgür Bir İstanbul İçin Tam Yol İleri!

Okumak için tıklayın

Ekoloji

İzmir’de Deniz 1 Metre Yükseldi

-

deniz kabarması Karşıyaka konak sel yağış

Konak ve Karşıyaka’da denizin 1 metreden fazla yükselmesi nedeniyle sahil kesimindeki birçok sokak deniz sularının altında kaldı.

K2 HABER | İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hava basıncı, rüzgâr ve yağış verilerine göre şehirde deniz kabarması yaşanabileceği yönündeki uyarılar gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri 24 saatten fazla süredir kesintisiz mesai yaparak vatandaşların yardımına koştu.

İzmir’de meteorolojik koşulların yarattığı etkiye bağlı olarak deniz taşkını yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü ve İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, deniz seviyesinin 1 metre yükseldiği taşkına karşı, tüm personel ve ekipmanıyla halkın can ve mal güvenliğini sağlamak için özverili bir mücadele yürütüyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, 25 Kasım Cumartesi günü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden aldığı verilere dayanarak, deniz kabarması ve aşır yağıştan kaynaklı deniz taşkını yaşanabileceğini belirterek vatandaşı uyarmıştı. Günün ilerleyen saatlerinde deniz seviyesi 1 metre yükseldi, Alsancak Kordon, Karşıyaka Yelken Kulübü ve Mavişehir’de deniz taşkını yaşandı. Taşkında zarar gören elektrik trafolarından kaynaklanan bölgesel elektrik kesintileri yaşandı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hava tahmin modellerine göre ikinci bir yükselme ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Alınan verilere göre, rüzgârın öğle saatlerinde etkisini kaybetmesiyle birlikte deniz çekilmeye başlayacak.

Tunç Soyer: Karbon 0 – Dünya 1 Kampanyasına Destek Veriyorum

Tsunami Etkisi Yarattı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, deniz kabarması olarak adlandırılan durumun bir tsunami etkisi yarattığını ve denizin karadan yüzlerce metre içerilere ilerlediğini belirterek “1200 mesai arkadaşımız, 250 iş makinesi ile geceden beri su tahliyesi yapıyor. Vatandaşlarımızın bu durumdan en az etkilenmesi için İZSU, İtfaiye ve Fen İşleri ekiplerimizle canla başla çalışıyoruz” dedi.

Okumak için tıklayın

Ekoloji

İBB, Ata Yadigarı Büyükdere Fidanlığı’nı Canlandırdı

-

Büyükdere Fidanlığı ve bahçıvanlık okulu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1928 yılında kurulan, 1997’ye kadar faaliyetlerini sürdüren, o tarihten bu yana da kaderine terk edilen Büyükdere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu’nu yeniden canlandırdı.

K2 HABER | Atıl durumundan hak ettiği yeni görünümüne kavuşan Ata mirası Büyükdere Atatürk Fidanlığı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, CHP’nin parti toplantısı için İstanbul’da bulunan 80 il başkanı, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ile vatandaşların katılımıyla yeniden açıldı.

Soğuk ve yağışlı havaya rağmen yoğun katılımın olduğu açılışta, sırasıyla; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, İmamoğlu ve Özel birer konuşma yaptı.

ÖZEL: EKREM İMAMOĞLU’NUN ÖNEMLİ ŞEHİRCİLİK VİZYONU VAR

CHP Genel Başkanı sıfatıyla ilk kez bir açılış törenine katıldığını belirten Özel, özetle şunları söyledi:

“O kadar gönlüme göre oldu ki. Açacağımız yer, bir kere bir emanet. Atatürk’ten emanet. Adında Atatürk var. Açacağımız yer, öyle beton değil. Bir fidanlık. Açacağımız yerin içinde bir okul var. Atatürk’ün o büyük, yüzyıl önceki vizyonunu devam ettirerek, yine bir bahçıvan. okulu var. İçinde bir kreş var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadının sosyal hayata, çalışma hayatına katılması için, ayrıca çocuğun erken yaşta eğitimi için olmazsa olmaz gördüğü, çok çağdaş bir hizmet var. Meslek edindirmeye yönelik, İstanbul Büyükşehir’in gurur duyduğumuz bir hizmet alanının, burada da bir boyutla bir şubesi var. Geri kazanılmış bir yer var doğa için. Geri kazanılmış binalar, geri kazanılmış hizmet alanları var. Ve uzun yıllar süren bir mücadelenin sonunda, -biraz önce Sarıyer Belediye Başkanımız içeride anlattı- ‘Buraya bir şeyler yapalım. Gelin size de yeni belediye binası yapalım. Biz de burayı imara açalım. Rıza gösterin’ deyip, uzun süre belediye meclis üyelerimizin, Başkanımızın, örgütümüzün burada gösterdiği bir direnç var. Ve o yüzyıl önceki büyük vizyonu takip edip, burayı kente kazandırıp, burayı yeniden fidanlık yapan, biraz önce saydığım tüm alanları kente kazandıran Ekrem İmamoğlu’nun önemli şehircilik vizyonu var. Hepsini tebrik ediyorum, yürekten alkışlıyorum.”

büyükdere fidanlık ve bahçıvanlık okulu

“CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINA OY VERENLER, VERDİKLERİ OYUN KARŞILIĞINI BETON OLARAK DEĞİL; AĞAÇ VE OKSİJEN OLARAK GERİYE ALDILAR”

“81 il başkanının bir açılışa katıldığı da herhalde daha önce olmadı. Bu açıdan il başkanlarım için de anlamlı. Onlar, gittikleri her yerde, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğini anlatmaya ve bunun kendi illerine, kendi ilçelerine, kendi beldelerine de taşınmasına katkı sağlamaya gayret gösteriyorlar. Önümüzde yerel seçimler var. Bu yerel seçimlerde şöyle bir hissiyatın hâkim olacağını görüyorum. Umuyorum ve bundan heyecanlanıyorum. Daha önce bize oy verenler, Ekrem Başkan’a oy verenler, İstanbul’daki 14 ilçe belediye başkanımıza oy verenler, Türkiye’deki 247 belde, ilçe, il belediye başkanımıza, Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına oy verenler şu hissiyatta buluncaklar: ‘Yine vereyim. İyi ki vermişim ki, mesela bu alana villa yapmadılar, AVM yapmadılar, fidanlık yaptılar. Helali hoş olsun’ diyecekler. 180 bin metrekare yeşil alan, 250 bin metrekarelik bir alanı, kamunun üstün yararlanımına burada sunuyoruz. Peki Türkiye’de ne oldu? 247 belediye başkanımız, seçildikleri günden bugüne kadar, son dönemlerinde 4 bin 206 tane park açtılar. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına oy verenler, verdikleri oyun karşılığını, beton olarak, kötü yapılaşma olarak, çarpık yapılaşma olarak değil, 4 bin 100’ün üzerinde park olarak, ağaç olarak, oksijen olarak geriye aldılar. Belediye başkanlarımızın onlara teşekkürü böyle oldu. Tüm engellemelere rağmen çok önemli işler yaptılar. Yapmaya devam edecekler.”

“HELİKOPTERLE GEZİP, YABANCI ÜLKELERE KUPON ARSA PAZARLAYANLARIN YERİNE…”

“Bu belediyeleri ve İstanbul’da sadece CHP’lilerin oylarıyla kazanmadık. Ekrem Başkan’ın tanımıyla, ‘İstanbul İttifakı’yla kazandık. İttifak ortaklarımız var. Gönül birlikteliğiyle bizimle birlikte olanlar var. Ama görüyoruz ki İstanbul’da bu birliktelik, İstanbul’a iyi geldi. Hepimize iyi geldi. Türkiye’de önemli birliktelikler yapıldı. O sürece katkı sağlayan, geçmiş dönemde genel başkanlığımızı yapan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na buradan bir selam ve teşekkür iletelim. Onunla birlikte bu iradeyi ortaya koyan Sayın Meral Akşener Hanımefendi’ye, o dönemdeki ittifak ortaklarımıza ve bundan sonra belki kelime yoruldu, belki kulağa, zihne, ağır geliyor, ondan artık ‘ittifak’ yerine, bu yerel seçimlerde örgütlerimizin, teşkilatların önerileriyle, en doğru iş birliklerini yaparak, yani bizim kazanacağımız, sizin, Türkiye’nin kazanacağı ama rantın ve rantçıların kaybedeceği bir süreç için önümüzdeki süreçte birbirine saygılı, birbirinin hakkını hukukunu gözeten ve birbirine kazandıran, Türkiye’ye kazandıran, Türkiye ve İstanbul üzerinde eski günlerini arayanların helikopterle gezip, yabancı ülkelere, Katar’a, Birleşik Arap Emirlikleri’ne kupon arsa pazarlayanların yerine, biraz önce ifade edildiği gibi, -ki yürekten teşekkür ediyoruz- milletin parasını millete harcayanların yeniden yetkilendirileceği bir süreci yaşayacağız. Ekrem Başkan’ın dediği; İstanbul’da oldu, olmaya devam edecek ve bütün Türkiye’de her şey çok güzel olacak.”

Barış Terkoğlu: İmamoğlu’nu Ortadan Kaldırmaya Hazırlanıyorlar

İMAMOĞLU: BUGÜN, SADECE BİR AÇILIŞ YAPMIYORUZ…

“Bugün, sadece bir açılış yapmıyoruz” diyen İmamoğlu da “Bugün aslında, bir yerel yönetim derinliğimizin ve felsefemizin, sosyal demokrat belediyeciliğin mesajını veriyoruz. İstanbul olarak yaptığımız her hizmetin içerisinde, bence bunları bulabilirsiniz. Tarihine sahip çıkmak ve geleceğe bir vizyon koymak, geçmişin değerlerine sahip çıkmak, bugünün ihtiyaçlarını karşılamak kadar, geleceği de düşünerek hareket etmek… Bugün Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü derinden anlayıp, hissedebileceğimiz özel mekânlardan birisindeyiz: Büyükdere Fidanlığı. Bu topraklara sevgiyle ve özenle, akılla, bilimle sahip çıkmanın en güzel örneklerinden birisinin mekânındayız. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına damga vurmuş o güçlü umudun, o azim ve gayretin simgelerinden birisidir Büyükdere’deki bu fidanlık. Cumhuriyetle birlikte başlattığımız topyekün kalkınma seferberliğinin özetidir bu fidanlık. Atatürk’ün emriyle 1928 yılında kurulan Büyükdere Fidanlığı, Türkiye’nin ilk meyve bahçesi ve fidanlığı olma niteliği de taşıyor. Bu fidanlık, İstanbul’un ağaçlandırma çalışmalarına büyük katkılar sunuyor o dönemde. Yurt içinden ve yurt dışından getirilen meyve türleri üzerinde, burada ıslah çalışmaları yapılıyor ve üretilen meyve fidanları halka dağıtılıyor. Daha sonra 1936 yılında, Meyve Bahçıvanı Yetiştirme Yurdu burada açılıyor” bilgilerini paylaştı.

“FİDANLIK ÇOCUKLARI”NI ALKIŞLATTI

Atatürk’ün o dönemde konusunda uzman isimleri yurt dışından Türkiye’ye davet ettiğini aktaran İmamoğlu, “Anadolu’nun dört bir yanından gelmiş çocuklar, bu yatılı bahçıvanlık okulunda bir meslek öğrenmekle de kalmıyorlar. Burada yeni bir ülke kurmayı ve ona sahip çıkmayı da öğreniyorlar. Ve onların adı ‘fidanlık çocukları’ oluyor” dedi. Açılış törenine katılanlar arasında ‘fidanlık çocukları’ olarak nitelenen, dönemin Bahçıvanlık Okulu mezunlarının da bulunduğunu kaydeden İmamoğlu, “Onlar, bize yüce Atatürk’ün emanetleridir. Kaç kuşak geçerse geçsin, onlar hep fidanlık çocukları olarak, bu milletin gönlündeki o saygın yerini koruyacaklar. Kıymetli büyüklerim, çok kıymetli fidanlık çocukları; varlığınızla bizleri onurlandırdınız. Hepinize teşekkür ediyorum. Aramızda bulunan fidanlık çocuklarını alkışlamanızı istiyorum. Hizmetleriniz için de şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“BÜYÜKDERE FİDANLIĞI, BİR ATATÜRK VE CUMHURİYET PROJESİDİR”

“Büyükdere Fidanlığı, kelimenin tam anlamıyla bir Atatürk ve Cumhuriyet projesidir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Cumhuriyetimizin değerlerine, kazanımlarına niçin tam bir süreklilik içinde sahip çıkamıyoruz? Büyüklere Fidanlığı ve Bahçıvanlık Okulu gibi tarihsel değerleri tahrip eden, yok sayan o zihniyete niçin izin veriyoruz? Her yüz yılda bir, Cumhuriyetin kurumlarını yeni baştan mı açmak geliştirmek ve geleceğe taşımak zorundayız? Bunlar, cesaretle ve samimiyetle hep birlikte yüzleşmek zorunda olduğumuz sorulardır. Bu Cumhuriyete ve büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sevgiyle, saygıyla bağlı herkes, görev ve sorumluluklarını bilmek ve ona göre davranmak mecburiyetindedir. Cumhuriyetin değerlerini, kazanımlarını koruyup geliştirmek, bu ülkeyi daha ileriye taşımak, lafla değil, iş ve icraatla mümkündür. Polemik ve kutuplaştırma siyasetiyle asla değil, ortak akıl ve ortak menfaatlere odaklanmış çözüm hedefli, bütünleştirici, güçlü karakterli bir siyasetle mümkündür. Biz, 4,5 yıldır İstanbul’da tam da bu anlayışla çalışıyoruz. Ve gayretle çalışmaya da devam edeceğiz. İstanbul’un kadim tarihine, doğasına, kültürüne, maddi-manevi tüm mirasına özenle sahip çıkıyoruz. Bu şehrin bütün değer ve güzelliklerini, bütün maddi kaynaklarını 16 milyon İstanbulluya adil paylaştırma kararlılığıyla çalışıyoruz. Aslında çok farklı, çok yeni bir şey yapmıyoruz. Elbette ki dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Cumhuriyet bize ne öğrettiyse, Atatürk bize ne öğrettiyse, tam da onun başöğretmenliğine layık öğrenciler olarak onları yapıyoruz.”

‘Bu Saatten Sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Millete Emanettir’

FİDANLIĞA DAVET, EKREM TEKÇE’YE RAHMET, BOYSANOĞLU AİLESİ’NE TEŞEKKÜR

Bütün İstanbulluları ve yolu Sarıyer’e düşen herkesi Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nı ziyaret etmeye davet eden İmamoğlu, “Gelin burada Cumhuriyetimizin değerlerini, Atatürk’ümüzün büyüklüğünü bir kez daha görün ve hissedin” dedi. Eski CHP Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi ve Sarıyer Kars-Ardahan Dernek Başkanı merhum Ekrem Tekçe’nin fidanlığın imara açılmamasıyla ilgili yoğun uğraşlar verdiğini aktaran İmamoğlu, “Şükrü Genç Başkanımız da çok iyi bilir. Burayı özenle dile getirmiş. Sayın Genel Başkanım, ‘Bura niye böyle metruk duruyor’ demiş; ‘Niye değiştirmiyorsunuz’ diye her toplantıda ifade etmiş. Buraya gelmiş, kapılarından fotoğraf çektirmiş. Ama ne yazık ki açılışına bir hafta kala, çok genç yaşta, 57 yaşında hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyorum. Onun da bir duygusunu burada yerine getirmenin ayrıca gururunu yaşıyorum. Mekanı cennet olsun” şeklinde konuştu. Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nın, İBB’nin kasasından tek kuruş çıkmadan, MESA şirketiyle yapılan bir protokolle yapıldığını kaydeden İmamoğlu, şirket sahibi Boysanoğlu Ailesi’ne de teşekkürlerini iletti.

“MİLLETİN PARASINI MİLLETE DAĞITMAYA DEVAM EDİYORUZ”

İBB olarak hayata geçirdikleri 0-4 yaş arası bebeği olan annelere, toplu taşıma araçlarında ücretsiz yolculuk hizmeti verdiklerini hatırlatan İmamoğlu, “Bunu dediğimde, Sayın Cumhurbaşkanı o zaman da ilçe ilçe gezip miting yapıyordu İstanbul’da. ‘Kimin parasını kime dağıtıyorsun? Bunu yapamazsın’ diye bize meydandan gönderme yaptı. Ben de ‘Milletin parasını millete dağıtacağız’ demiştim. Biz hala, milletin parasını millete dağıtmaya devam ediyoruz. Milletin parasını millete dağıtma konusunda da kararlı bir yönetimiz. O bakımdan bizim bu anlamda yaptığımız usul ve yöntemlerle, inanınız ki bütçemize bereket geldi. Bu kadar sıkıştırmaya, bu kadar engellemeye rağmen, kıymetli Başkanımız da Sarıyer’deki hizmetlerimizi ifade etti, bir farkla ifade etti; geçmişte unutulan Sarıyer yerine, şu anda hatırlanan ve hiç unutulmayan İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmet yapan bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi var. Burada şahitlerimiz çok. O bakımdan biz, bu yönüyle de çok değerli bir iş yaptığımızın ve bütçesine bereket getirdiğimiz İstanbul’da çok değerli işlere imza attığımızın altını çizelim” şeklinde konuştu.

“BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’ÜN İYİ BİR ÖĞRENCİSİ OLMA KONUSUNDA KARARLIYIZ”

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün kendilerine hala öğretmeye devam ettiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Onun iyi bir öğrencisi olma konusunda da kararlıyız. Aynen, bize ne öğütlediyse, onu yapıyoruz ve çok iyi yapma konusunda da kararlıyız. En iyisini, en doğrusunu yapmak konusunda kararlıyız. Bunu yaparken, Cumhuriyetimizi ve Atatürk’ün büyük vizyonunu da yüzüncü yılından itibaren, iddiayla söylüyorum ki, ihya ediyoruz. Cumhuriyetin bir medeniyet projesi olduğu kadar, bir tabiat-insan ilişkisi olduğunu da biliyoruz. Aynı zamanda tabiat-insan uyumu projesi olduğunu da biliyoruz. Tam da bugün, dünya ekseninde iklim değişikliğinin yoğun bir şekilde tartışıldığı bir ortamda; demokrasinin, Cumhuriyetin iklim değişikliği mücadelesinde nasıl bir güçlü zemin oluşturduğunu da buradan ispat ediyoruz. Bu yönüyle sizlerle birlikte yaptığımız ve inşallah Allah’ın izniyle uzun yıllar boyu da yapmaya kararlı olduğumuz İstanbul mücadelemizde hepimize başarılar diliyorum. Bu kadar çok boyutlu, çok değerli bir projenin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

FİDANLIKTA RENKLİ İNCELEME 

Konuşmaların ardından, Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nın resmi açılışı, Özel, İmamoğlu, 81 il başkanı, milletvekilleri, belediye başkanları ve ‘fidanlık çocukları’ tarafından kesildi. Kurdele kesiminin ardından Özel, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyet, sırasıyla; Anı Köşesi, İSMEK, Beltur, İstanbul Vakfı, Kütüphane, İş Sanat ve Çocuk Atölyesi ile Bahçıvanlık Okulu’nu gezip, incelemelerde bulundu. Özel ve İmamoğlu, incelemeleri sırasında Atatürk’ün o dönemde taktığı kasketin benzerini giydi. Fidanlık içerisinde sunulan ikramlardan tadan Özel ve İmamoğlu, kestane yiyip, soğuk havada salep içerek ısındı. Robert Koleji öğrencileriyle fidan diken Özel ve İmamoğlu, Bahçıvanlık Okulu’nun eski mezunları, ‘fidanlık çocukları’ lakaplı emekçilerle sohbet etti. Fidanlık içerisindeki kütüphaneye “Manisa Tarzanı” olarak bilinen Ahmet Bedevi’nin adının verildiğini gören Özel, İmamoğlu ve yanındaki heyetle Bedevi ile olan anılarını paylaştı.

BÜYÜKDERE FİDANLIĞI’NIN HİKÂYESİ

Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan Büyükdere Fidanlığı ve 1936’da açılan Bahçıvanlık Okulu, 1997 yılına kadar faaliyetlerini sürdürdü. Faaliyetleri duran okul yapıları ve fidanlık alan, yıllar içinde büyük tahribatlara uğradı ve kullanılamayan bir vaziyete büründü. 2013 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine geçen alan; 2022 yılında bahçıvanlık okulu işlevinin yanı sıra farklı fonksiyonlar da eklenerek projelendirildi. 180.000 metrekare alanda tasarlanmış proje kapsamında, Büyükdere Fidanlığı’nın tarihi değerlerini koruyan, kentsel üretim fonksiyonlarının da içinde bulunduğu yeni yeşil alan kazandıran bir tasarım geliştirildi. Söz konusu amaçlar doğrultusunda; eğitim, AR-GE, rekreasyon ve üretim alanlarında hizmet verebilecek yapıların oluşturulması hedeflendi. Bu yapılar sayesinde, Ata yadigârı korundu.

Proje içeriğinde şu birimler yer alıyor:

●         Bahçıvanlık Okulu

●         Doğa Bilimleri Kütüphanesi

●         Yuvam İstanbul Eğitim Kampüsü

●         İSMEK Eğitim Binası

●         Tohum Merkezi

●         İstanbul Vakfı Binası

●         Kafeterya, restoran

●         Çocuk oyun alanı

●         Etkinlik alanı

●         Kaykay pisti

●         Basketbol sahası

●         Bisiklet-yaya yolları

●         Otopark

Okumak için tıklayın

Ekoloji

İstanbul, İklim Eylemi Liderleri Listesine Girdi!

-

İBB’nin iklim değişikliğiyle ilgili projeleri meyvelerini toplamaya başladı. İBB’nin çalışmalarına Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından en yüksek puan olan ‘A’ skoru verildi. Bu sonuçla İstanbul, CDP’nin yaptığı  iklim eylemi liderleri listesine giren 119 küresel şehirden biri oldu. Dünyadaki şehirlerin yüzde 13’ünün ulaştığı başarıya Türkiye’den ilk ulaşan şehir İstanbul oldu.

K2 HABER | Şahin ATEŞOĞLU | @SahinAtesoglu / İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2050 yılında karbon nötr hedefini yakalamak için attığı adımlar, çevresel etki konusunda kar amacı gütmeyen CDP tarafından da ödüllendirildi. İstanbul, zorlu ekonomik baskılarına rağmen çevresel eylem ve şeffaflık konusunda cesur liderlik sergileyen dünya genelindeki 119 şehirden biri olarak kabul edildi. Dünyadaki şehirlerin yüzde 13’ü ‘A’ skoru alarak bu başarıya ulaşabildi.

Türkiye’den İlk ve Tek Şehir 

Şehirleri iklim eylemlerini artırmaya teşvik etmek ve desteklemek için tasarlanan CDP’nin A Şehirleri Listesi, şehirler tarafından açıklanan çevresel verilere dayanıyor. Şehirlerin iklim beyanlarında ve eylemlerinde belirgin bir ivme oluşturan şehirler derecelendirme alıyor. 2023 yılında CDP tarafından toplam 939 şehir derecelendirme aldı. İstanbul en yüksek puanı alan Türkiye’den ilk ve tek şehir oldu.

Talan Büyüyor: Madenlere ‘Kamu Yararı’ Tanımı Geliyor

Başarı Nasıl Geldi?

Bir şehrin A skoruna ulaşabilmesi için, diğer iklim eylemlerinin yanı sıra, şehir geneli bir sera gazı emisyon envanterine sahip olması, bir iklim değişikliği eylem planı yayınlaması ve CDP-ICLEI Platformu aracılığıyla kamuya açıklama yapması gerekiyor. Kentin bir iklim riski ve hassasiyet değerlendirmesini tamamlaması, iklim tehlikeleriyle nasıl başa çıkacağını gösterecek iklim değişikliğine uyum hedeflerine sahip olması isteniyor. Diğer yandan A Listesindeki şehirlerin birçoğunda belediye başkanları, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik siyasi taahhüdü de dahil olmak üzere birçok farklı liderlik eylemi de gerçekleştiriyor.

CDP Hakkında

CDP, şirketler, şehirler, eyaletler ve bölgeler için dünyanın çevresel raporlama sistemini yürüten, kar amacı gütmeyen küresel bir kuruluştur. 2000 yılında kurulan ve 136 trilyon doların üzerinde varlığa sahip 740’tan fazla finans kurumuyla çalışan CDP, şirketleri çevresel etkilerini açıklamaya, sera gazı emisyonlarını azaltmaya, su kaynaklarını ve yeşil alanlarını korumaya teşvik etmektedir.

2023 yılında dünya çapında 24 binden fazla kuruluş, 1.100’den fazla şehir, eyalet ve bölge, CDP aracılığıyla çevresel verilerini açıkladı. CDP, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (Science-Based Targets Initiative), We Mean Business Coalition, Yatırımcı Gündemi ve Net Sıfır Varlık Yöneticileri (Net Zero Asset Managers Initiative) girişiminin kurucu üyesidir.

Bir Ekolojik Yıkım Belgeseli: Eko Eko Eko

Okumak için tıklayın

Yerel

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Beşiktaş’ta Coşkuyla Kutlandı

-

fener alayı Beşiktaş Belediyesi cumhuriyet bayramı

Beşiktaş’ta Cumhuriyetimizin 100. yılı fener alayı yürüyüşü ve Edip Akbayram konseriyle kutlandı. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen fener alayı yürüyüşüne katılan yüz binlerce vatandaş, Dolmabahçe Sarayı önünde toplanarak Ortaköy’e kadar yürüdü. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da komşularına eşlik ederek 100. yıl coşkusuna ortak oldu.

K2 HABER | Şahin ATEŞOĞLU | @SahinAtesoglu / 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm ülkede büyük bir sevinç ve coşkuyla kutlandı. Milyonlarca kişi sokağa çıkarak ellerinde Türk bayraklarıyla adeta görsel bir şölen oluşturdu. Beşiktaş Belediyesi de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Dolmabahçe Sarayı’ndan Ortaköy Meydanı’na kadar fener alayı yürüyüşü düzenledi. Yüz binlerce vatandaşın katıldığı yürüyüşte gecenin karanlığı meşalelerle aydınlandı.

Beşiktaş Belediyesi’ne ait ses aracındaki marşlara eşlik eden yüz binler adeta unutulmaz bir gece yaşadı. 7’den 70’e binlerce vatandaş ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri, meşaleler, dillerinde marşlarla Ortaköy Meydanı’na yürüdü.

Etkinliklerin son durağı ise Ortaköy Meydanı oldu. Usta sanatçı Edip Akbayram saat 21.00’de sahne aldı. Konsere katılan vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı. fener alayı cumhuriyet beşiktaş belediyesi

Başkan Akpolat: ‘Ortaköy Vadisi Projesini Hayata Geçireceğiz’

Rıza Akpolat: Cumhuriyetimize Sonuna Kadar Sahip Çıkacağız

Konser öncesinde konuşma yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Cumhuriyet, toplumun bütün kesimlerinin sahip çıkması gereken bir değerdir. Beşiktaş demek demokrasi demek, Beşiktaş demek özgürlük demek, Beşiktaş demek hürriyet demek, Beşiktaş demek Cumhuriyet demek ve Beşiktaş demek Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek! 

Cumhuriyet her kesimin coşkuyla kutlaması gereken bir değerimizdir. Ama en çok da umudunu tarlasındaki buğday tohumunu ve baharın bir damla yağmuruna bağlamış çiftçilerimizindir. Kömür karası yüzüne bulaşan ve cehennem misali çalışan madenci kardeşlerimizin, iş makineleri arasında ezilmiş, emeği hiçe sayılmış her gün cinayet haberleriyle uyandığımız kadınlarımızındır. Cumhuriyet üç kuruş maaşla geçinmeye çalışan emeklilerimizindir. Cumhuriyet ezilenlerin, emekçilerindir en çok. O yüzden Cumhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağız.” dedi.

‘Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, ‘Hasretinle Yandı Gönlüm’ parçalarıyla konsere başlayan ünlü sanatçı Edip Akbayram, ezgileriyle gecenin ilerleyen saatlerine kadar Beşiktaşlılara unutulmaz bir gece yaşattı.

Okumak için tıklayın

Ekoloji

Doğu Karadeniz Vegan Festivali İçin Geri Sayım Başladı

-

doğu karadeniz vegan festivali

Rize Fındıklı’da 3 gün sürecek Doğu Karadeniz Vegan Festivali için geri sayım başladı. 28-29-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek festivalde paneller, atölyeler, doğa gezileri, derede yüzme etkinlikleri, konserler olacak. Kampta konaklama seçeneği de bulunuyor.

K2 HABER | Hayvan haklarına dair farkındalık yaratmayı amaçlayan Fındıklı vegan festivali, tamamen gönüllülükle, dayanışmayla ve ortak bütçeyle yürütülüyor. Tüm etkinlikler Rize Fındıklı’da, Hayati Aykut Park’ında gerçekleşecek ve kamp alanı da Fındıklı Halk Plajı olacak.

Festival bağımsız kişiler tarafından, gönüllülük esasına göre düzenleniyor. Festival tertip komitesi şu isimlerden oluşuyor: Bilgehan Kadıoğlu, Duygu Atar, Fatih Atay, Devrim Hindistan, Onur Sunal, Merve Tufan, Zekiye Elif Yıldız.

Festivalde Pınar Keleş ve Metin&Ege Duo (Metin Rüzgar, Ege Ön) birer konser verecek. Barış Tolga ise DJ Rock Performası ile yer alacak.

Festivalde panelistler ve atölye çalışması yapacak olan isimler ise şu şekilde:

“Vegan Beslenme ve Sağlık” konulu söyleşisiyle Uzm. Dr. Gastroenterolog Mutse Banzragch

“Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü” konulu söyleşisiyle Gazeteci Zülal Kalkandelen

“Türkiye’de Veganlığın Dünü Bugünü ve Sürdürülebilirliği” konulu söyleşisiyle Derya Manav

“Diyarbakır’da Vegan Olmak ve Vegan Çocuk Büyütmek” sunumu ve çocuklar için vegan hikaye okuma atölyesi ile Elida Zerri

“Hayvan Hakkı İhlalleri. Neler Yapılmalı?” konulu söyleşisiyle Avukat Tuğba Gürsoy

“Türcü İdeolojinin Kökleri ile Değişen ya da Çelişen Toplumu Anlamak” konulu söyleşisiyle Merve Tufan

“Türcü Söylemler” konulu söyleşisiyle Tuğba Ayhan

“Vegan Sanat” konulu söyleşisiyle Doç. Dr. Özlem Gök

“Vegan Sporcu Olmak” konulu söyleşisiyle Tuğba Güneş Tabuk

“Medyada ve Edebiyatta Türcülük” konulu söyleşisiyle Osman Keçeli

“Türkiye’de Türcülük Karşıtı Hayvan Savunuculuğu Hareketi” konulu söyleşisiyle Arzum Kalfa

“Vegan Çocuk Büyütmek” konulu söyleşisi ve Vegan Yoğurt Atölyesi ile Duygu Atar

“Politik Bir Hareket Olarak Veganizm” konulu söyleşisi ve Vegan Muhlama Atölyesi ile Bilgehan Kadıoğlu

Vegan Rafine Şekersiz Çiğ Brownie Atölyesi ile Veganarsist Şefi Emre Aydoğan

Vegan Pasta Atölyesi ile Şef Ahmet Balcı

Yoga Atölyesi ile Devrim Hindistan

Dünyada Vegan Yaşayan İnsan Sayısı Kaçtır?

3 Günlük Festivalin Programı

 

Ambargolu Veganizm Kitabı Yeniden Okuyucularıyla Buluşuyor

Festivale vegan olan veya olmayan herkes davetli.

Festival internet sitesi: www.dogukaradenizveganfest.com 

Okumak için tıklayın

Yerel

Beşiktaş’ta Aile Danışmanlığı Hizmeti Hayata Geçiyor

-

aile danışmanlığı hizmeti

Beşiktaş Belediyesi’ne bağlı Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezi’nde aile danışmalığı hizmeti faaliyete geçti. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Kadınların ve çocukların güvende hissettiği, desteklendiği bir toplum yaratmak için Beşiktaş’ta çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

K2 HABER | Beşiktaş Belediyesi tarafından 2020 yılında faaliyete geçen Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezi alanında uzman kadrosuyla hizmet vermeye devam ediyor. Bu kapsamda aile içi sorunların önlenmesi için aile danışmanlığı hizmetini de hayata geçirdi. Her hafta, salı ve perşembe günleri 45 dakikalık yapılacak görüşmeler çerçevesinde, yaşanan sorunlar aile sistemi içerisinde ele alınacak. Aile danışmanlığı hizmetinden; kadın birimine destek almaya gelen kadınlar ve onların çocukları, KDYM atölyelerine gelen kadınlar ve çocukları, Beşiktaş ilçesinde ikamet eden ebeveyn ve çocukları yararlanabilecek.

Başkan Rıza Akpolat: ‘Beşiktaş’ın En Büyük İkinci Markasını Yaratacağız’

Başkan Akpolat: Aile İçi Sorunların Çözümüne Destek Olmak İstiyoruz

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat aile içi sorunların çözümüne destek olmayı sürdüreceklerini belirterek şu açıklamayı yaptı: “2020 yılında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde Beşiktaş’a kazandırdığımız Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezimizin yeni danışmanlık hizmetini duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Aile danışmanlığı hizmeti, aile sistemine odaklanarak yaşanan sorunların ele alındığı ve aile üyelerinin sürece dahil edildiği bir danışmanlık hizmeti. Bu yeni danışmanlık hizmetiyle, aile içi sorunların çözümüne destek olmayı ve toplumun sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlamayı hedefliyoruz. Randevu almak için 0212 319 42 42 yi arayıp 5022 yi tuşlayarak Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezimize ulaşabilirsiniz. Kadınların ve çocukların güvende hissettiği, desteklendiği bir toplum yaratmak için Beşiktaş’ta çalışmaya devam edeceğiz.”

Okumak için tıklayın

Ekoloji

Geri Dönüşüm Defilesinde İklim Krizi İçin Dayanışma Çağrısı

-

Cemil Tugay

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, geri dönüşüm malzemelerinden üretilen giysilerle düzenlenen defilede yeniden kullanım ve geri dönüşüm kültürüne vurgu yaptı.

K2 HABER | Dünya Çevre Günü etkinliklerinde Karşıyakalılara seslenen Başkan Dr. Cemil Tugay, “Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği; havanın, toprağın, suyun kirletilmediğini sürdürülebilir bir yaşamı mümkün kılmak bizim elimizde. Yaşanılabilir bir çevre için ihtiyacın kadar tüket ve mümkün olduğunca az atık üret” diye konuştu.

Karşıyaka Belediyesi Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlediği etkinliklerle, dünyada yaşanan çoklu krizlere dikkat çekti. İklim krizi, gıda krizi, kaynakların verimli kullanımı, geri dönüşüm ve yeniden kullanım kültürü hakkında farkındalık oluşturmayı hedefleyen etkinliklerde her yaş grubuna yönelik uygulamalar gerçekleştirildi. Çatı Bostanlı’da, Ormanda Biri Var tiyatro oyunu ile çocuklara iklim krizi anlatılırken, geri dönüşüm malzemelerinden üretilen giysilerle düzenlenen defilede yeniden kullanım ve geri dönüşüm kültürüne vurgu yapıldı.

Karşıyaka Belediyesi’nden İklim Krizi Mesajı: ‘Bir Felaketin Ortasındayız’

İhtiyacın Kadar Tüket

Tiyatro gösterisi öncesi çevre ve doğa duyarlılığına ilişkin konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim değişikliği ile mücadelenin herkesin katılımıyla kolayca yürütülebileceğine vurgu yaptı. Yurttaşların duyarlılığıyla daha etkili mücadele yürütülebileceğini söyleyen Tugay, “Daha mavi, daha yeşil bir dünyada yaşamak bizim elimizde. Daha yeşil şehirler yaratmak ve doğaya saygı duyan yaşam alanları oluşturmak insanlık için uzak bir hedef değil. Biz doğa ile uyumlu bir çevrede yaşamak istiyoruz ve çocuklarımıza bırakacağımız en büyük mirasın doğamız ve çevremiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği; havanın, toprağın, suyun kirletilmediği sürdürülebilir bir yaşamı mümkün kılmak bizim elimizde. Basit önlemler alarak, küçük duyarlılıklarla fark yaratarak doğamızı, çevremizi korumak mümkün. İhtiyacın kadar tüket ve mümkün olduğunca daha az atık üret. Uygulanacak ilke bu kadar basit. Ama herkes önce başkasının yapmasını bekliyor. Bu önlemler ihtiyacımız olmayan bir lambayı kapatmak kadar basit. Eğer bu ilkeye uymazsak bir şeyleri artık geri dönüştüremeyecek kadar tüketeceğimizi ve kirleteceğimizi hepimizin bilmesi lazım” dedi.

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay Mikroplastik Tehlikesini Yazdı

Çevre Sorunu Olmayan Bir Dünya Hayali

Karşıyakalıların çevre konusundaki duyarlılığına değinen Başkan Tugay, “Karşıyaka’mızda iklimle ilgili, çevreyle ilgili yürüttüğümüz çalışmalara beklediğimizin üzerinde destek alıyoruz. Bu kadar duyarlı insanlarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Çevre sorunlarını sık sık dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Çevre sorunlarını konuşmaya ihtiyaç duymadığımız bir dünya hayaliyle çalışıyoruz. Bu duyarlılığı her zaman göstermeli, çevremizde farkındalık yaratarak duyarlılığın yayılmasını sağlamalıyız” diye konuştu.

Okumak için tıklayın

Yerel

Rıza Akpolat: ‘Seçimde İhtiyaç Sahibi Komşularımıza Ulaşım Desteği Sağlayacağız’

-

rıza Akpolat

Beşiktaş Belediyesi 14 Mayıs Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde ulaşım desteğine ihtiyacı olan vatandaşlara servis imkânı sağlayacak. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, ulaşım desteğine ihtiyacı olan vatandaşların 444 44 55 numaralı Çözüm Merkezi’ni arayarak kayıt yaptıranların oy kullanabilmesi için servis imkânı sağlanacağını belirtti.

K2 HABER | Türkiye’de 14 Mayıs Pazar günü 64 milyon 191 bin 285 seçmen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için sandık başına gidecek. Beşiktaş Belediyesi de seçmen iradesinin sandığa en iyi şekilde yansıması için ilçede çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, bütün komşularına seslenerek herkesi sandığa gitmeye davet ederek demokrasiye sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat konuya ilişkin şunları dile getirdi: “Değerli komşularım, Bugün sizlere önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz ki, 14 Mayıs Pazar günü ülkemizde çok önemli bir seçim var.  Oy kullanma hakkı, demokrasimizin en temel haklarından biri ve bu hak, bize verilen en önemli sorumluluk. Sandığa gitme hakkımızı kullanarak, demokrasimize sahip çıkmalıyız ve geleceğimizin şekillenmesinde etkin bir rol oynamalıyız.”

 “2019 YILINDA OLDUĞU GİBİ BU SEÇİMDE DE TÜM KOMŞULARIMIZDAN REKOR BİR KATILIM UMUYORUM.”

Beşiktaş Belediyesi olarak ileri yaştaki ve engelli komşularına ulaşım konusunda yardımcı olacaklarını kaydeden Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat;

“Her birimizin oy kullanması, ülkemizin demokrasisine ve geleceğine verdiği önemi gösterecek. Bu nedenle, tüm vatandaşlarımızı sandığa giderek oy kullanmaya davet ediyorum. 2019 yerel seçimlerinde Beşiktaş’ta yüksek bir katılım oranıyla sandığa gitmiştik.

Sevgili Beşiktaşlılar, siz de biliyorsunuz ki kentimizde nüfusumuzun bir kısmını ileri yaştaki komşularımız ve engelli komşularımız oluşturuyor. Seçim günü oy kullanmak için ulaşım desteğine ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın, 444 44 55 numaralı Çözüm Merkezimizden bize ulaşarak kayıt yaptırmalarını rica ediyorum.

Kayıt yaptıran komşularımız servislerimiz ile 14 Mayıs Pazar günü sabah 08.00 ile akşam 17.00 saatleri arasında, ekiplerimiz tarafından evlerinden alınarak oy kullanacağı sandıklara götürülecek.

Haydi Türkiye, haydi İstanbul ve haydi Beşiktaş! Ülkemize baharı birlikte getirelim. Sağlıklı ve mutlu bir gelecek dileğiyle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, iyi günler diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Okumak için tıklayın

Yerel

Beşiktaş Belediyesi 23 Nisan’da Çocuk Festivali Düzenliyor

-

23 nisan

Beşiktaş Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda iki gün sürecek bir çocuk festivali düzenliyor.

K2 HABER | Cumhuriyetimizin 100. yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için hazırlıklar sürüyor. Beşiktaş Belediyesi de 23 Nisan için çocuklar için hazırladığı özel etkinlik programını duyurdu.

İsmet İnönü Spor Tesisleri’nde gerçekleşecek olan “23 Nisan Fest’23” adlı çocuk festivalinde çocuklar için özel etkinlikler gerçekleştirilecek. Festivale katılacak olan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da bütün çocukları bu eğlenceli etkinliğe davet etti.

Beşiktaş Belediyesi Avrupa’da Yılın Partneri Seçildi

Festivalde 22 Çeşit Oyun Grubu Yer Alıyor

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı her sene olduğu gibi bu sene de Beşiktaş’ta coşkuyla kutlanacak. 

Festivalde, çocuklar birbirinden renkli etkinlikler ve 22 çeşit oyun grubuyla bayramın coşkusunu doyasıya yaşayacak. 22 ve 23 Nisan günlerinde saat 12.00’de başlayıp 17.00’ye kadar sürecek festivalde çocuklar bayramın tadını çıkaracak.

Okumak için tıklayın

Öne Çıkan Haberler